01 Nisan 2009

Türkiye -İspanya Maç Öncesi

İlk maçın değerlendirmesinde bu maçın çok daha zor olacağını belirtmiştim, hala aynı görüşteyim. Nedendir bilemiyorum; Malta-Ermenistan gibi zayıf takımlara karşı deplasmanda zorlanırken, ortalama üstü takımlara karşı kendi sahamızda azap çekiyoruz resmen. Bu takımlara karşı da deplasmanda daha etkili olduğumuz kesin. Yunanistan, Norveç, İsveç, Belçika maçları aklıma ilk gelen örnekler. Bu bağlamda İspanya maçında da böyle tansiyonu yüksek bir maçı baskı altında olmamızın da etkisiyle zorlanacağımızı söylemek yanlış olmasa gerek.

Fatih Hoca, İspanya maçı 11'i ile sahaya çıkmayacaktır. Öyle umut ediyorum ki zaten formsuz olan Nihat'ı kenara çekerek orta sahayı 5'leme yoluna gidecektir. Bu 5'li seçilirken de Emre takıntısından vazgeçer ise Ayhan-Aurelio-Sabri-Arda-Tuncay'dan kurulu bir orta saha tercih edilebilir. Tuncay'ın striker özelliğinden de yararlanılarak gol bölgelerine sızma yoluna gidilebilir.
Defans hattında ise Ramos'un ilk maçtaki etkili futbolu sol tarafta bir değişikliğe itebilir Terim'i. İlk maçta hücumda da Arda'nın düşük performansı nedeniyle kullanamadığımız bu kanatda Balta-Arda uyumunu düşünerek, sol beke Hakan'ı çekebilir. Bu durumda da defansın göbeğinde Emre'nin yanında Eren-Sedat-İbrahim üçlüsünden birini monte edebilir.

Bunların hepsi yapılabilir tercihler ama olmazsa olmazı ileride Semih ve 5'li orta saha ile başlamak olur bana göre bu maçın. Tabiki bu dizilişi çok sabırlı ve ayağa oynayarak sahaya sunmak önemli.

15 dakika kaldı artık maçın başlamasına, yavaş yavaş ekran karşısına geçmek gerek. 2010'u bizsiz bırakmama adına sağlam bir adım atmak için 3 puanın çok ama çok önemli olduğu ama 1 puanın da çok büyük kayıp olmadığı gerçeği ile 90 dakika sonunda gülen taraf olma ümidiyle...

Hiç yorum yok: