30 Nisan 2009

Avrupa Kupaları En İyi 10 Gol

Türk takımlarının Avrupa Kupaları tarihinde, en azından benim takip ettiğim son 22 yıllık süre zarfında, attıkları goller arasından en hatırlanısı olanları derlemeye çalıştım. Bilirim zordur ve aslında iddialı çalışmalardır bunlar, çünkü listeyi yaparken bir çok seçenek arasından eleme yapmak zorunda kalırsınız, hatta istemeye istemeye bazılarını dışarıda bırakmak zorundasınızdır ve hepsi aklınızda hüzünlü bakışlarıyla kalır acaba ile başlayan sorular sordurarak. Eminim sizler de görünce aslında bu gol de olmalıydı diyeceksiniz, ama dedik ya sadece 10 gol!

Not: Bilgi olarak verilen skorlar, atılan golün maçın sonucunu nereye taşıdığını göstermektedir.


10. sıraya Şifo'yu koyduk. 90'lı yıllar Beşiktaş'ın Avrupa Kupaları'nda oynadığı bir çok dramatik maçı barındırır sayfalarında. Malmö, Valerenga ilk akla gelenler belki ama Ajax'da deplasmanda alınan 2-1'lk skor açısından oldukça umut dolu bir maçtı. Van Gaal'in teknik adamlığında o yıllarda fırtına gibi esmeye başlayan Ajax'ın kadrosunda ard arda Şampiyonlar Ligi finalleri oynayacak ekibin Litmanen, Van der sar, De Boer kardeşler, Seedorf gibi esas kahramanları yer almaktaydı. Nitekim Şifo'da golü halen Manu kalesini koruyan Van Der Sar'ı çalımlayarak atmıştır. Aynı akşam efsane Manu-Galatasaray maçı da oynandığından Türk halkı 2'ye bölünmüş bir şekilde maçları takip etmekteydi. İnönü'de Litmanen'in hat-trick yaptığı rövanş maçı 4-0 bitse de, 3-3 biten Galatasaray maçı ile birlikte deplasmandan en azından beraberlik dönmesi içten değildi Siyah-Beyazlı ekibin 20 Ekim 93 gecesi.

9 numarada ise Orhan Kaynak ya da o zamanların moda deyişi ile "Küçük Orhan" var. İlk maç Trabzon'un kendi evinde 1-0'lık üstünlüğü ile bitmiş ve Villa Park'a tur umudu ile çıkılmış. Karşılaşmanın 70 küsürüncü dakikasında kazanılan penaltıda kalecinin kurtarmasına rağmen dönen topu tamamlayan İngiliz ekibi 1-0 öne geçmiş ve penaltı pozizyonunda topu eliyle çizgiden çıkaran Ogün oyundan atılmış, yani 10 kişi kalınmış. Üstüne üstlük Villa akın akın geliyor, oyun uzatmaya gitse de daha ne kadar dayanılır belli değil. İşte tam o kırılma anlarıda gelen gol İngilizler'in tur umutlarını çimlere gömüyordu.

Beşiktaş taraftarının sevgilisi, disco arkadaşı Pascal Nouma'nın D. Kiev ağlarına gönderdiği aşırtma gol 8. sırada yer alıyor. Nouma'nın deli dolu hali bir yana golcülüğü için olumsuz olarak söyleyeceğim pek 1 şey yok aslında. Özellikle ilk gelişinde çok daha iyi işler yapmıştı, kalitesni ortay koymuştu. Bu golle birlikte Türkiye'de attığı unutulmaz gollerinden biri de Fenerbahçe Stadı'nda İstanbulspor'a röveşata- vole karşımı attığı goldü. Bu maçta da skor 2-1 ike yaptığı akıl dolu aşırtma için fazla bir şey söylemeye gerek var mı, zaten Ömer Üründül o bilindik "ooooo" tepkisi ile gereken yorumu yapmış.

7 numaraya Tuncay Şanlı'nın Manu'ya 2005-2006 sezonunda attığı o şık golü koydum. Kırmızılar grupta çıkmayı garantilemesinin de etkisiyle rahat bir havada çıksa da Fenerbahçe 3-0 lık net skorla onlara güzel bir Türkiye hediyesi vermişti. Golde Tuncay'ın golü kadar ayağa paslarla oyunun yönünün değiştirilişi ve Ümit Özat'ın o özlediğimiz sol kanatdan topu sağ ayağına doğru çekerek yaptığı ortanın da altını çizmek istiyorum. Atılan gol de herhalde Tuncay'ın attığı goller arasında en iyi 3'tedir.

6 numarada belki de Türk Futbol Tarihi'nin en önemli gollerinden biri var, özellikle de "İnanç, sonuna kadar mücadele etme" kavramlarının ne kadar önemli olduğunu gözümüze sokarcasına ne kadar önemli olduğunun ıspatlandığı maçtı Neuchetel maçında. Arka planda yıllar sonra UEFA Finali'ni o güzel anlatımı eşliğinde izleyeceğimiz Levent Özçelik'in Radyo anlatımı da çok iyi gitmiş. Herhalde bugün sol taraftan sağ ayak içi ile uzak köşeye yapılan plase vuruşların çoğu bize bu golü hatırlatıyordur.

5. sırada Fenerbahçe'nin Avrupa Kupası Tarihi'nde efsane sezon olara geçecek dönemin ilk adımlarının atıldığı Inter maçından. Kezman'ın topu sağ taraftaki Alex'in önünü gönderişi, Alex'in çok şık çalımı ve yaptığı orta, en sonunda da Deivid'in süper vuruşu, çok da fazla anlatmaya gerek yok. Her izlediğimde ayrı bir tat alıyrum bu golden! 4 numarada yine bir Dievid golü var, aynı efsane sezonda Chealsea ile oynanan çeyrek final mücadelesinden. 1-1 giden karşılaşmada avantaj deplasman takımı Maviler'den yana iken sahneye çıkan yağız Brezilyalı 30 metreden kaleci Cuddicini'yi çaresiz bırakan vuruşu ile İngiltere deplasmanında takımını 2-1 önde götüren golü kaydediyordu.

3 numara UEFA Kupası & Süper Kupa sonrası Lucescu teknik adamlığında çıkılan ilk Şampiyonlar Ligi mücadelesinde Hagi'nin Monaco filelerine bıraktığı ve Romanya forması altında Amerika 94'deKolombiya attığı o süper golü bizlere hatırlatan o akıl dolu gole ayrıldı. Bir Hagi klasiği demek yeterli sanırım!

Galatasaray forması giymiş en değerli 3 yabancı arasındadır Cevad Prekazi. 6 yıl forma giydiği Sarı-Kırmızılı ekipte bir çok frikik golüne imza atmış olsa da Monaco'ya attığı bu gol her daim 1 numaradır benim gözümde (Burada 2 numara olmasının başka bir sebebi var, 1 numarayı görünce bana hak vereceksiniz). Çok çabuk sürede verilen bir karar ve ardından gelen bilinç, akıl dolu vuruş. Bu güzelliği yıllar sonra Roberto Carlos'un Fransa'ya attığı frikikte gördüm, sonrasında gözlerimiz pas tutar oldu.

Video'yu izleyince, 1 numarayı göremediniz ve meraklandınız değil mi?Evet işte 1 numara:


Tamam biraz matrak oldu ama bir futbolcu bu golü rakip kaleye de kendi kalesine de atsa 1 numaralı yeri haketmiştir. Hayatının 2 golünden biridir bu nam-ı diğer "Takoz Recep"in,sene 1990 İsveç'de şu meşhur Malmö maçı. Malumunuz 14 Aralık 1994 tarihinde İsviçre ile oynanan maçda kalecinin öne çıktığını görüp (!) orta saha civarından mükemmel bir vuruşla avlamıştı kaleciyi. Bu atılan golün çok dramatik bir boyutu var aslında. Şampiyon Kulüpler Kupası 1. turunda İsvçe'de oynanan ilk maçda skor 2-2 iken yukarıdaki gol ile Beşiktaş maçı 3-2 kaybetmiş ve İstanbul'da oynanan rövanş maçı da 2-2 bitince turu geçen ekip İsveç ekibi olmuştu.

Hiç yorum yok: