06 Nisan 2009

Altın Değerinde 3 Puan

Deplasman maçlarındaki genel tablonun aksine hem ayağa top yaparak hem de takım halinde daha hareketli bir şekilde alan daraltarak oynadığı bir maç oldu Galatasaray'ın. Gaziantepspor gibi ligin pas isabet yüzdesi en yüksek takımı karşısında ilk 10 ve son 20 dakika hariç top daha hakim olan taraftı ve Sarı-Kırmızılı ekibin rakip sahada bunu bu düzeyde başarabildiği maç sayısı 3'ü geçmez sezon başından beridir , bu maçın en dikkat çekici yönü olarak kaydedilim bir tarafa.

Diğer dikkat çekici nokta ise Kewell'ın 70 dakika boyunca fizik olarak diri görünmesi, pres yaparak top kazanmaya çalışması oldu. İyi niyetinden ve mücadele azminden şüphe duyulmayan bu oyuncunun bugünkü görüntüsü de gayet olumluydu.

Arda'ya bu kadar yüklenmenin alemi nedir anlayamıyorum? Yorulduğu ve bu nedenle boş bıraktığı sol kanadın aksadığı o kadar belli iken ilk çıkan oyuncu olmaması hayret verici. Volkan Yaman'ın savrukluğu zaten ortada, bir de üst üste gelen maçların Arda üzerindeki etkisi ortaya çıkınca maçın sonlarında sol kanadı tıpkı ilk 15 dakikada olduğu gibi etkin bir biçimde kullanmaya başladı Antep. Üstelik sarı kart sınırında olması da başka bir sebepti Arda'nın oyundan alınamsı için.Çünkü yorgunluğun etkisi ile müdahalelerde gecikmeler yaşayacağından sarı kart görmeye daha müsait pozisyonalr yaratabilirdi. Korkmaz'ın en büyük zaaflarından biri olarak görünüyor bu şu anda: Oyuna müdahale etmede geç kalma.

Baros'un ileri uçtaki mücadelesi de gayet olumluydu ama tüm iyi niyetine rağmen aynı şeyleri Ümit Karan için söylemek mümkün değil. Sanki yıllardır futboldan uzak kalmış da alıştırma dönemi geçiriyormuş gibi. Tek forvet ile oynayacak bir takımın oyuncusu değil Karan. Topu ileride tutacak, rakibi eksiltecek bir oyun yapısı yok. Bu nedenle rakip üzerinde baskı kuramayacağınız hiç bir maçta Karan etkili olamaz. Sadece rakip ile boğuşur ama ileri giden topların çoğu yarı sahanıza tehlike olarka geri döner.

Ayhan'ın orta sahadaki istekli, hareketli oyunundan da bahsetmek gerekiyor. Sürekli mücadelesi ile ön plana çıkan bu oyuncunun defanstan top alması oyunu yönlendirmesi ve hatta ters toplarla yönünü değiştirmesi daha önceki maçlarda bu kadar sık görmediğimiz olgulardı. Sanırım Mili Maç arası O'na yaramış, kamptan dinç bir şekilde dönmüş.

Antep'te Tabata, Murat ve İsmail dikkat çeken isimlerdi bugün. Takımın beyni Tabata'nın oyunu yönlendirmesi, ayağa pasları gerçekten çok iyi. Sürekli hareketli, yer değiştiriyor ama zaman zaman da oyundan kopmalar yaşıyor.

Gaziantep yeni hocası da tribündeydi bugün. Bakalım bu malzemesi sağlam takımı ne akdar yukarı taşıyabilecek? Bu sezon adına bir şey beklenmez elbet, eğer gönderilmez ise önümüzdeki sezonu beklemek lazım.

Galatasaray'da benim beklentimin aksine daha kollektif bir futbol sergilerdiği bu maçla hafta sonu oynanacak derbiye en azından moralli hazırlanma şansını yakaladı. Bu rüzgarın devam edip etmeyeceğini görmek için ise önümüdeki Pazar'ı beklemek gerekiyor sanırım.

Hiç yorum yok: