28 Aralık 2008

Gurbetteki Gençler #2

1. bölümde Beylerbeyispor ağırlıklı olmak üzere Galatasaray Altyapı'sından emekli olan gençlerin ilk yarı sonu itiberiyle durumlarını değerlendirmiştik. Kaldığımız yerden devam...

Cafercan Aksu: 87-88 jenerasyonunda patlama yapması beklenen ama o bomba etkisini gösterememiş genç yetenek olarak anılıyor hala.PAF takımdan ayrıldıktan sonra 2006 sezonunda başlayan kiralık süreci İstanbul Büyükşehir Belediye serüveni ile başladı, ilk tercih olarak Abdullah Avcı ile beraber olması doğruydu. Toplamda 23 maçta forma giydi ve bunların 16'sında ilk 11'de başladı. Sezonun 2. yarısında fazla forma şansı bulamasa da ilk sene için fena sayılmaz. 2006-2007 sezonunda ise Suat Kaya ile Ordu'daydı. Toplam 32 maçın 30'unda ilk 11'deydi. Bu sezon da yine Suat Hoca ile Gaziantep Büyükşehir Belediye çatısı altında beraber olmasının etkisi ile düzenli olarak forma giyiyor. Toplamda 3 golü var. Cafercan'ın en büyük şansı kiralık olan diğer oyuncuların aksine alt yapılarda çalışmış Abdullah ve Suat Hoca'lar ile birlikte olması. Burada dikkat çeken husus bu kadar düzenli forma şansı bulan bir oyuncunun Galatasaray için hala düşünülmüyor olması. Yeteneği konusunda şüphe yok ama fizik açıdan yetersiz olması bunda etkili diye düşünüyorum.

Uğur Erdoğan: Cafercan ile aynı dönemde PAF takımda oynamış 87-88 jenerasyonu temsilcilerinden. 2006-2007 sezonunda İstanbulspor ile başlayan kiralık sürecinde toplamda 28 maçta forma şansı buldu ve bunların 21'inde ilk 11'deydi. Toplam 3 gol kaydetti. 2007-2008 sezonunda Suat Kaya ile beraber Orduspor'daydı. Bu sene de Cafercan gibi Gaziantep Büyükşehir Belediye'de. Düzenli olarak forma giyiyor ve 5 golü var. Pek fazla isminden bahsedilmese de takip edilmesi gereken bir isim aslında Uğur.

Gaziantep Belediye'de aynı zamanda Efecan Karaca ve Cihan Can'da kiralık olarak forma giyen diğer 2 oyuncu. Suat Hoca sayesinde forma şansı buluyorlar.Sanırım kiralık göndereceğiniz oyuncular için takı seçmektense hoca seçmek çok daha önemli. Suat Kaya dışında bir başkası bu 4 oyuncuya ilk 11'de şans verir miydi bilmiyorum.

Önümüdeki hafta Sakaryaspor ile 2. devrenin ilk maçını oynayacaklar. Maça gidip genç oyuncular hakkında detaylı bir analiz yapmayı planlıyorum. Ayrıca 8. haftada Güngöre ile İstanbul'da maçları var, bu maçı da ajandaya kaydettim. Canlı olarak izlemek çok daha farklı bir perspektif sunacaktır oyuncunun kapasitesi ve yeteneği açısından. O zaman çok daha sağlıklı bir değerlendirme yapmış olacağız.

Gürege Gürel: Beylerbeyi'ndeki değişimin göstergesi desek yanlış olmayacak. Özellikle Erkan Hoca'nın yardımcı antrenör olarak başlamsı ile birlikte son 6 maçtır forma şansı buluyor. Geçen sene PAF takımda dikkatimi çeken oyuncular arasındaydı.

Erkan Ferin: 2005 yılında U-17 Peru'da düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda 4. lüğe uzanırken defnasın göbeğinde O vardı. Oldukça umutluydum O'ndan ama 2 sezondur kiralık oyuncular arasında. Beylerbeyi'nde de son dönemde kadroya girmeye başladı, muhtemelen sakatlığı vardı ve yeni kurtuldu.

Beylerbeyi için daha geniş konuşabilmek için de bir kaç maçı izlemek gerekiyor. Sezonun ilk maçında Gaziosmanpaşa maçında hevesle gidip sahada PAF takım etiketli oyuncu göremeyince bir daha gitmemeye karar vermiştima ama İlyas & Erkan Hoca'lar sonrası maça gitmek şart. Daha sonra daha detaylı bir analiz yaparız genç futbolcular için.

Muhammet Ali Atam: Geçen sene PAF takımda sağ bek performansını beğenmiş, sezon başında Beylerbeyi'ne gider diye beklerken Erzincanspor' a gittiğini duymuştum. A takım için düşünülme potansiyeli olan bir adamı 3. Lig'e göndermenin manası nedir anlamış değilim. Erzincaspor'da düzenli olarak forma giyiyor ve forumlarda okuduğum kadarıyla performansı beğeniliyor taraftarlar tarafından ama Erzincanspor'un durumu içler acısı, oynanan 18 maç sonunda 14 puan ile son sıradalar. Daha üst düzey futbol oynayebileceği bir yerde olması şart hem takım hem de lig olarak.

Bu noktada bir önerim olacak. Geçen sezon kongrede başkan adayı olan Taner Aşkın şu an Pendikspor'un başkanı. Pendikspor ile bu noktada Beylerbeyi gibi bir pilot takım uygulması kadar geniş olmasa da bazı oyuncuların gelişimi için bir ortaklık sağlanabilir.

Bir önceki yazıya başlarken belitmiştik aslında, kiralık oyuncuların takip edilme sisteminde sorun var diye. Bu oyuncu ne yapmış, takımın katkısı ne tarzında bir izleme mantığı olduğunu sanmıyorum. Bu kadar iyi alt yapıya sahip olduğu söylenen bir takımın daha fazla oyuncuyu A takıma çıkarması gerekiyor. Yoksa "gençlere önem veriyoruz" kilişeleri inanın hiç anlamlı değil.

Hiç yorum yok: