22 Şubat 2009

Buyur Burdan Yak

Hertha Berlin maçı öncesi, yaklaşık 2 ay önce, yamış olduğum iki yazı bugün gelinen süreci çok iyi özetliyor.

Galatasaray'da Sorun Ne? (Futbol Yönetimi)

Galatasaray'da Sorun Ne? (Teknik-Taktik)

Lafı fazla uzatmaya gerek yok, bu maçın kaybedilmesinin tek nedeni Skibbe'dir ama Skibbe kadar O'nu bu göreve layık gören yöneticiler de aynı sorumluluğu paylaşmalıdır. Neden mi? Cevabı yukarıdaki ilk linkte .

Sezon başından beridir ciddi biçimde eleştirmedim kendisini son 3-4 hafta dışında. Bekleyip analiz etmek, takıma katacaklarını görmek en doğrusuydu ki 16. hafta Beşiktaş maçını 3'lü savunma ile oynadıktan sonra kararımı vermiştim zaten. Bugün de ne akla hizmetse 3'lü savunma tercihi ile takımı sahaya sürdü Skibbe. Bu tercihin elle tutulur bir yanı yok gerçekten. Bir takım neden 3'lü oynar? Savunmada eksiklerin fazlalığı, elindeki oyuncuların yapısının buna uygunluğu, daha önce bu sistem ile oynamaya alışık futbolcu grubuna sahip olmanız vs. vs. Bunların hiç biri bu tercihi açıklamıyor? 4 gün sonra Bordeaux maçına çıkacaksın, muhtemelen de 4-4-1-1 dizilişi ile sahada olacaksın. Böylesine bir rakip bulmuşken karşında bu maçın küçük bir provası olarak neden bu maçı düşünmezsin? Neden bu oyuncuların uzun zaman sonra bir arada çok önemli bir provadan önce böylesine bir maçta beraberce oynatılması düşünülmez? Çıkıp UEFA maçında hadi oynayın mı diyeceksin?Hakan Balta sakat olsa Volkan Yaman'a güvenemediği için hak vereceğim ama adam yedeklerde.

Kocaeli 3'lü savunmayı görünce hem oyuncuların kendi aralarındaki değerlendirmelerde hem de teknik direktörün saha kenarından verdiği direktiflerde aralara top atılması gerektiğine dikkat çekiliyordu. Özellikle Akeem'in süratinden bahsetmişti Kocaelispor'u takip eden arkadaşlarım, ne kadar haklı olduklarını gördük ama buradaki sorun Skibbe'nin rakibin özelliklerini önemsemeden tercihler yapması. Böyle hızlı oyuncular var ise rakip takımda bu kadar uyumsuz bir 3'lü defans ile çıkılmaz maça. Böyle yumuşak bir orta saha kurgusu ile oynanılmaz.

Şimdi Galatasaray Yönetimi olağanüstü toplantı yapıyor. Muhtemelen Skibbe'nin bileti kesilecek ve Kalli'ye daha fazla yetki verilecek, hatta takımın başına bile getirirler. Adnan Polat'ın bu Kalli takıntısı ile her şeyi görmek yaşamamız mümkün çünkü. Sonra sezon biter 1 ay yeni teknik adamı bulmak için uğraşırlar, yeni bir kurban seçip getirirler. Ben yöneticilerin bu kadar çok hata yapmasına anlma veremiyorum? Bu kadar mı plansız programsız iş yapılır, bu kadar mı geçmişteki hatalardan ders alınmaz, Saftig-Souness ve geçen seneki Kalli hatalarından sonra takıma Skibbe'yi ve Kalli'yi yeniden musallat etmenin anlamı var mı?

Skibbe gider, bir başkası gelir. Transfer dönemlerinde 1-2 yıldız futbolcu ile taraftarın ağzına bir parmak bal çalınır, sonra aynı tas aynı hamam devam edilir. Kafalar değişmedikçe, faturalar sadece antrenörlere kesildikçe, örneğin Adnan Sezgin'e Galatasaray'ın 2 yılına mal olacak bu yanlış tercihinin hesabı sorulmadıkça hiç bir şeyin zerre kadar değişeceğine ihtimal vermiyorum. Sadece ortaya bir kurban atılır, aynı sistemsizlik ve iş bilmezlik devam eder.

Dünya futbolunda başarıya ulaşmış tüm hikayelerin çoğunun ortak yönü ,hatta 96-2000 dönemi bunun en canlı örneğidir, şu an Galatasaray'ın Futbol Yönetimi'nin yaptıklarının bir çoğu ile bağdaşmayan gerçeklerdir. İstikrar, profesyonel yönetim, doğru planlama, sistematik bir transfer politikası vs. vs , bunların hangisini uyguluyor Galatasaray? Bana bunun cevabını verebilecek biri var mıdır?

Gerçeklerle yüzleşmek lazım. Galatasaray için bu mağlubiyet bir şans olabilir ama doğru bir biçimde kullanılabilir ve yerinde kararlar alınabilirse. Geçen sene antrenörsüz başarılı olunduğunu düşünen bir zihniyetin bulunduğu bir ortamda daha çok Kalli ve Adnan Sezgin bulaştırılmış bir takım atmosferinin bu doğru kararlardan zerre kadar nasibini almasını beklemek sanırım nafile bir çabadan öteye gitmez.

Hiç yorum yok: