13 Şubat 2009

Slumdog Millionaire



Malum bu aralar Oscar Adayı filmlere yoğunlaştığımı söylemiştim. Benjamin Button ve The Reader'dan sonra furyanın 3. filmi Slumdog Millionaire oldu. 3 filmin de ortak özelliği Kitap Uyarlaması olmaları. Eğer bir sıralama yapacak olursam ilk sıraya kesinlikle Slumdog Millionaire'yi yazarım.

Filmin konusunu herkes az çok duymuştur. Gecekondu mahallelerinden birinde yaşayan 18 yaşındaki yetim bir gencin (Jamal) Hindistan'da katıldığı bir bilgi yarışmasında 20 milyon rupe kazanmasına sadece bir soru kalmıştır. Son sorunun bir sonraki yarışmaya kalmasının ardından eğitimsiz olan birinin bu kadar büyük başarıyı ancak hile yoluyla gösterebileceğinden şüphelenilip tutuklanır. Oysa yarışmadaki her sorunun detayı aslında Jamal'ın hayatından kesitler sunmaktadır.

Konu basit, bir yarışma programı ve milyonlara uzanmaya çalışan bir genç. Fakat bu basit konu içerisine Jamal'ın yaşantısının ayrıntıları o kadar iyi sepiştirilmiş ki konu zamanlar sizi de sarmalıyor. Merak düzeyiniz artıyor ve ara vermeden soluksuz izleyebiliyorsunuz filmi. Oyunculuklar da gayet başarılı. Jamal'ın çocukluk hali ise bence en iyisi, inanılmaz sempatik bir elektriği var.

Genelde Bollywood filmlerini pek beğenmem ama Boly-Holy karşımı olmuş bu yapıt. Yönetmeni de daha önce Trainspotting filmi ile bir çoğunun tanıdığı Danny Boyle. Golden Globe'da en iyi film ödülünü kapan Slumdog Millionaire izlediğim 3 filme göre "En İyi Film Oscarı" na en yakın duranı. Ha ödülü alır mı, malum Oscar Jürisi'nin sağı solu pek belli olmuyor. Yine de Bollywood'a bir Heykelcik neden gitmesin?

Hiç yorum yok: