20 Mart 2009

Rüya Bitti



Hayali bile güzeldi Saraçoğlu'nda UEFA Finali oynamanın. Hiç bir zaman reel olarak gerçekleşeceğine inanmamıştım, bence çeyrek final bile yeterliydi bu kadar yeni kurulmş bir takım için.Esas ihtiyaç duyulan toplanacak puanlar ile üst sıralara doğru tırmanmaktı. 15.4 puan son yılların en iyi performansı olması açısından da önemlidir, bunu da belirtmek gerekir.

Maçı izleyemedim ama yenilen golleri görünce yazık oldu demekten başka bir şey kalmıyor geriye. 2-0 önde iken bu kadar basit goller yerseniz sonuca katlanmak zorunda kalırsınız.

Final hedefine gelince daha önce bu yazıda da belirttim. 96-2000 arasında yapılan onca doğru uygulamadan ve profesyonel futbol şubesi yönetiminden sonra elde eidlen UEFA Kupası'nın ardından, Polat & Sezgin yönetiminde bu kadar acemice işler yapılıp, günü kurtarma çabasından öteye gitmeyen kararların alındığı bu sürecin 2. kez UEFA Kupası'na uzanması gerçekten de zordu. Başarı bence bu kadar ucuz değil, çünkü işin içinde herhangi bir planlama, strateji yok tamamiyle rüzgarın savurduğu bir gemi gibi anlık hedeflerle ilerleniyor. Dolayısı ile kaçınılmaz bir sondu bu, biraz daha gidilse sezon başından beri yapılan hataların üstü örtülecekti.

İşte şimdi uçurumun kenarında Galatasaray. Hafta sonu oynanacak Eskişehirspor maçı ligdeki kaderlerini de çizecek. Olası bir puan kaybı UEFA'dan sonra Lig'e de havlu atılması anlamı taşır ki o zaman sorumlu Bülent Korkmaz olmaz, esas hesap vermesi gerekenlerin bir kaç adım öne çıkma vakti geldiğinin resmidir o artık.

Hiç yorum yok: