17 Mayıs 2009

We Are The Champion...



Avrupa Ligleri'nde 1'er 1'er şampiyon takımlar "meydane" çıkmaya başladı. Aslında bir çoğunun zaten şampiyon olması bekleniyordu, kalan haftalar sadece olayın matematiksel yönüne duyulan saygının yansımasıydı, yoksa içten içe hatta çoklukla dıştan dışa bu takımlar "Şampiyon" olarak dillendirilmeye başlanmıştı bile.
Alex Ferguson, Manu'yu kulüp tarihinde 2. kez üst süte 3 kez Lig Şampiyonluğu'na ulaştıran isim oldu. 67 yaşında ve 20 küsür yıldır aynı kulüpte görev yapmasına rağmen hala aynı tutku ve hırs ile işini yapıyor olması bir çok insana hayatın her alanında örnek olacak cinsten. Maç sonrası vermiş olduğu "Artık 19. Şampiyonuk hedefine bakıyoruz" açıklamasının üstüne ne yotum yapılabilir ki? Kulübe, tarihinin 18. şampiyonluğunu kazandırırken İskoç Teknik Adam'ın bunların 10'unun bizzat çinde bulunduğu gerçeğinin de altını çizmek gerek. Geçen sezon da Lig Şampiyonluğu'na Şampiyonlar Ligi Kupası ekleyen Kırmızı Şeytanlar, bu sene de aynı tarifeyi uygulamaya sadece 90 dakika, bilemedin 120 dakika uzaktalar. Eğer bunu başarabilirlerse ard arda 2 sezon hem Şampiyonlar Ligi hem de Lig Şampiyonluğu'na ulaşan ilk takım olacaklar. Tabiki 92 yılından beri düzenlenen organizasyonda Kupa'yı 2 yıl üst üste kaldıran bir takım olmadığı için bunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ama 1955'den beri düzenlenen Şampiyon Kulüpler Kupası Tarihi'ne baktığımız zaman bunu başarabilen tek takım olduğunu görüyoruz: Real Madrid. 1957 ve 58'de 2 Kupayı'da alarak şu an bunu başarabilmiş tek takım olarak duruyorlar tarih sayfalarında.

Bir diğer Şampiyon ise dün akşam Real Madrid'in Villereal deplasmanında puan kaybetmesi
(3-2) ile Barcelona oldu. Son 4 haftaya 7 puan fark ile giren Katalan ekibi, geçen hafta kendi evlerinde oynadıkları Villereal karşılaşması sonunda kutlamalara başlamaya hazırlardı ama 90+'da gelen gol adetea heveslerini kursaklarında bıraktı. Aynı takım bu hafta Madrid'i yenince de gecikmeli de olsa Barça'yı Şampiyonluğa ulaştırmış oldular. Bu hafta deplasmanda oynayacak olması çoşkulu kutlamayı gelecek hafta Neu Camp'a bırakmalarına sebep olsa da 3 yıl sonra yeniden Şampiyon olmanın çoşkusunu hissetmenin yerini de hiç bir şey tutamaz herhalde.

Sezon balında kulübün içinde bulunduğu kaotik ortam ve yönetim kurulunda yaşanan sıkıntılar, bu sıkıntıların üstüne Laporta'nın cesur bir karar ile genç teknik adam Guardiola'ya takımı emanet edişi ve Ronaldinho -Deco 2'lisi ile yarılan yollar. Oldukça belirsiz bir sürecin içerisinden gelerek tüm dünyaya adet şapka çıkarttıran ve "tadından yemendeyen" bir futbol resitali sunan bu takım şüphesiz yılın en değerli şampiyonluğuna ulaşan taraf oldu benim için.

Bu noktadan sonra hem Manu hem de Barça için tek hedef kazanılan Şampiyonluk sonrası, tamamiyle CL'ye konsantre olmak ve sezonu çifte zafer ile noktalamak ( Lig Kupası'nı da ekleyince 3 bile denebilir.)

Italya'da dün akşam Milan'ın Udinese deplasmanından aldığı 2-1'lik mağlubiyet sonrası beklendiği gibi mutlu sona ulaşan takım Inter Milan oldu. 88-89 sezonundaki şampiyonluktan sonra yeniden bu zafere ulaşmak için 17 yıl beklemek zorunda kalan Milano ekibi, 2005-2006 sezonunda Juventus'un karıştığı şike skandalı sonrası 2. lig'e düşürülmesinin ardından bu ünvanı almıştı. Bu piyango şampiyonluk sonrasında Ligi domine eden Milano ekibi üst üste 4. kez şampiyon olarak toplamda 17'ye ulaştılar.

AZ Alkmar, 3 hafta önce muhtemelen Avrupa'da şampiyonluğunu en erken ilan eden takımlardan biri olmuştu. Böylece 28 yıl aradan sonra Eredivisie'de 2. şampiyonluklarına ulaşmış oldular. Bu şampiyonluk onlar için pek de hayırlı olmadı aslında , en büyük güçleri Van Gaal'i Bayern'e vermek zorunda kaldılar.

Porto'da geçtiğimiz kafta SuperLiga'da şampiyonluğa ulaşan ekip olmuştu. Böylece üst süte 4. kez ve son 11 sezonda da 8 kez bu ünvanı elde ettiler, büyük bir dominasyonun olduğu açık burada da tıpkı Lyon örneğinde olduğu gibi. Benfica'nın son dönemde Porto'nun bir hayli gerisinde kaldığını belirtmek çok da yanlış olmasa gerek.

İskoçya Premiere League'de ise 2 ezeli rakip arasında kıyasıya bir çekişme var. Rangers 1 maç fazlası ile Celtic'in 3 puan önünde ve ligin bitimine yalnızca 1 hafta var, yani orada da nefesler tutulmuş durumda.

Avrupa Ligleri'nde tablo bu şekilde. Kimilerinde kutlamalar başladı hatta bazılarında artık bitmek üzere ama bir yerlerde de mutlu sona ulaşmak için son mücadeleler veriliyor. Bu sezon şüpheziz Bundesliga en heyecanlı lig oldu bir çokğumuz için ve hala da devam ediyor tüm güzellği ile, ardından da Ligue 1'i belirtmek gerek. Zira yıllardır Lyon hegomonyası altında geçen bir futbol ortamın artık Marseille-Bordeaux çekişmesine sahne olduğunu görmek de çok büyük bir değişim şüphesiz.

Hiç yorum yok: