20 Eylül 2008

Rüya Bitti mi?



Galatasaray'a ilk transfer edildiğinde birçokları gibi neden alındığına anlam verememiş ve yanlış transfer gözü ile bakmıştım. Hatta ligde uzun bir süre iyi oynayınca yakında gerçek Servet'i görürüz diye de düşünmeden edememiştim. Yüreğiyle oynamasını, özverisini her zaman takdir ettim ama hiç bir zaman da bu değişimine anlam veremediğimden kalitesi ile ilgili övgü dolu sözler söylemekten hep kaçındım. Şöyle Servet'in buralara uzanışına kısaca göz atarsak :

*Denizli: Çok başarılı oldu, hatta orada oynarken çok beğenirdim ama nerden bilebilirdim ki gömülü defans anlayışı onu bu kadar başarılı gösteriyormuş. Futbol bilgisine güvendiğim bir arkadaşım üniversite yıllarında football manager oynarken takımımda görünce şaşırmış kendisini Servet Fenerbahçe'ye gidince haklı çıkaran o yorumunu yapmıştı: "Kapalı savunma oyucusu"
*Fenerbahçe: Geniş alanda oynayan bir takımda nasıl oynayacağını görmek hakkında daha net fikirlere sahip olabilmek açısından önemliydi. Yine ağır bir adam Luciano ile Servet in yan yana oynadığı maçlarda özellikle Servet'in hataları göze batar hale geldi. Shevchenko efsanesi hala akıllarda tabii.
*Sivas: Düşey geçişle Sivas'a. Daha kapalı oynayan bir takım da belki de İstanbul'dan gönderilmiş olmanın hırsı ile kendini gösterdi ve başarılı oldu.
*Galatasaray: Burada yanında hızlı adamlar ile oynama şansı buldu: Song ve Emre. Orta sahanın pres gücünün yüksek olması belki geniş alanda oynanmasına rağmen yanında hızlı bir stoper ile oynayan Servet'i umulandna daha başarılı göstermişti kim bilir. Ama O da her zaman yüreğini koydu sahaya.
***
Bugün geçen sürece bakıldığında rüyanın bittiğini düşünüyorum. Servet hep bildiğimiz Servet'di aslında ama geçen sene nasıl olduysa ekstra bir yıl yaşamıştı. Bu sene yine ağır bir Meira ile aynı uyumu yakalayabileceği konusunda ciddi soru işaretleri var. Meira'dan vazgeçilemeyeceğine göre yerine Emre Güngör'ü monte etmek şart gibi görünüyor.

Hiç yorum yok: