02 Ekim 2010

Türk Hakemliği...















Yıllarca yerden yere vurduk, hep halleri ne olacak diye sorularla bitirdik sezonları. 90'lı yılların ortasından beridir Avrupa'nın Top Class maçlarında Türk Hakemleri'ni göremez olduk. Muhtemelen bundan sonra da bu sınırlar içerisinde zaman zaman yerli çoğu zaman da yersiz eleştiriler olacak, hep birlikte göreceğiz zaten.  Hakemlik üzerine yazılacak cümleleri başka bir yazıya sakıyorum zira benim de tecrübelerime dair yazacaklarım var ama şu sistem içerisinde en alttan yukarıya çıkana kadar hep bir yerlere karşı gebe bırakılma eğiliminin varlığı altında görev yapmak o cesareti göstermek kolay değildir şu an için bir cümle içerisine bunu sıkıştırabilirim ama ileride açarız bu konuyu.

Çarşamba akşamı Kazan'da uzun zamanların ardından Cüneyt Çakır'ı gördük Barcelona maçını yönetirken. İtiraf etmek gerekir şu an piyasada hakemim diye düdük çalanlar içerisinde potansiyeli olan 2-3 kişiden biridir. Halis Özkahya, Hüseyin Göçek gibi isimler ile FIFA hakemi bile olsalar üstünden 5 yıl geçse de aynı kefeye koymam.

Neyse çarşamba akşamı maçın genelinde ve kritik anlarda verildiği doğru penaltı kararlarıyla Cüneyt Çakır'ı gayet başarılı buldum. Ülke dışında muhtemelen maçın kritikliği dışında herhangi bir yan baskı unsuru ! olmadan maç yönetmenin rahatlığı ile çıkınca arenaya gayet de cesur olunabiliyormuş. Baze düşünüyorum da bu ülke toprakları çok şeyi dizginletiyor mu acaba?

Hiç yorum yok: