10 Ekim 2010

Terje Hauge, Git Otur Evinde!
















Gelmişsin 45 yaşına hala Şampiyonlar Ligi'ndesin, olmuşsun duba gibi gidiyorsun İngiltere'ye Tottenham - Twente maçını yönetiyorsun. Hadi son yılın onore ediliyorsun diyelim de son senede yapılır mı bu zaten geçmişte de yapmıştın yapacağını. 2006 yılında Arsenal-Barcelona finalinde Etoo'nun Lehman tarafından ceza sahası dışında düşürüldüğü ama hemen arkadan gelen Guly'nin gol yaptığı pozisyonu kesip kaleciyi kırmızı kart ile dışarı attığın anı dün gibi hatırlıyorum, maçın tüm dengesi alt üst olmuştu. "Penaltı olmayan pozisyonda en büyük avantaj finalde gol atmak iken neden bu avantajı kullanmazsın" diye uzun uzun sormuştum kendime. O gün dürmüştüm defterini de bugün yine çıktın karşıma.

NTVSPOR'da Şampiyonlar Ligi maç özetlerini izlerken Tottenham - Twente maçında gördüm bizim Norveçli'yi. 90 dakikaya ev sahibi lehine tam 3 penaltı sığdırıverdi. İlk yarıda ceza sahası içerisinde Crouch ile rakip oyuncunun itiş kakışına penaltı verdi hadi olur dedik. 2. yarıda sol taraftan içeri dalan Bale'in kendini çizgi hakeminin önünde yere atışına 2 hakem nasıl penaltı dedi anlayamadım. şu çizgi hakeminin de hiç faydasını görmedim bilmiyorum gören var mı, amacına hizmet etmediği açık. Bu pozisyonda sen pozisyonun penlatı olmadığını orta hakeme bildirmeyeceksen ne işin var orada? Çizgi hakemi tepkisiz haldı ve bizim Norveçli yedi zokayı, verdi penaltıyı. Ardından ceza sahası dışında yapılan vuruş ceza sahası içerisinde vücuda resmen yapışık ele temas etti, normal olarak oyunun devam etmesi gerekiyordu. Bir kaç saniyelik gecikmenin ardından penaltı noktasına gitmesi resmen katliamın belgesi niteliğindeydi.

Bu kadar üst noktalara gelmiş insanların, birilerinin kaderini bu kadar fazla etkileyecek bir kaç yanlışı aynı anda yapması benim için kabullenir değil. Bu maçtan sonra vicdan azabı çekip zaten kemale ermiş yaşının hürmetine düdüğü asmıyorsan diyecek bir şey bulamıyorum.

Yine 2006 başında, yani Barça'nın kupayı kazandığı yıl Chelsea-Barcelona maçında Del Horno'ya Stanford Bridge'de Messi'nin artisliğinin gazına gelerek göstermiş olduğu kırmızı kart ile Chelsea'nin elenmesinde aslan payını kapmış ve Mavili taraftarın ölüm tehditlerine maruz kalmıştı. Tabiki tasvip etmiyoruz üzerinde kurulan baskıyı ama adamımız da akıllanmamış ne yazık ki!

Not: Yine bir Chealsea Barcelona mücadelesinde 2009 Nisanı'nda yine bir Norveçli Tom Ovrebo sahneye çıkarak İngilizlerin yolunu resmen tıkamıştı. Nedir bu Abramovic'in Norveçliler'den çektiği!

Hiç yorum yok: