12 Haziran 2010

Kısır Gece: Fransa 0:0 Uruguay

















İlk maçın değerlendirme yazısında bu maç için heyecan katsayısının yüksek olmayacağı öngörüsünde bulunmuştum. Maçın ilk 10 dakikasındaki görüntü "sanırım yanıldım" cümlelerini söyletti bana ama sonrasında geçen her dakika o dilimdeki tempoyu eritmeyi başardı. Burada Uruguay'ın defansif anlayışı ön planda tutan mantalitesi ve bunu başarı ile uygulaması da etkiliydi.

Fransa'nın sahadaki görüntüsü maçın ilk 10 dakikası dışında 2008'deki Avrupa Şampiyonası'ndan çok da farklı değildi, temel dark kadronun yaş ortalamasının yavaş yavaş aşağı çekilmesi. O zamanki sıkışan yapıdan daha iyi kurguya sahip olduklarını söylemek mümkün olsa da orta sahada bitirici tarzda bir oyuncunun eksikliğini hissettikleri gün gibi aşikar. Orta sahada Diabi-Gourcuff ikilisi aynı zamanda olgunlaşan Ribery ve Chealsea'de kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçirmiş olan Anelka Fransa'da bir adım öne çıkan isimler kağıt üstünde ama gelin görün ki Zidane'ın 2006 yılında boşalan tahtını henüz doldurabilmiş değil Fransızlar. Yine de bu akşam ilk çeyrekteki arzu ve iştahla Govou ile girdikleri net pozizyonu bile değerlendirseler bu kısır görüntü altında bile rahat bir şekilde gruptan çıkmayı garantilediklerini söylüyor olabilirdik şimdi. 

Uruguay sıkı alan savunması ve disiplinli defansif bütünlüğü ile gol yememeyi ön plana alarak çıkmıştı sahaya. Fransa'ya karşı açık alan bırakma riskini alarak oynamak rakibin oyuncu yapısını göz önüne alınca pek de mantıklı durmuyor.İlk yarıda sağ kanadın boşluğu ve orayı hiç kullanmamaları dikkat çekiciydi. Forlan'ın Suaraz'in arkasında serbest oyuncu kıvamında ama gözler okşuyan oyununu beğendim, topu iyi kullandı takımı zaman zaman yönlendiren isim oldu. Gol kralı Suarez ise etkisizdi, Hollanda ligi yumuşaklığından çıkıp da karşında Fransız savunma sertliğine bulunca bırakın gol atmayı pozisyona bile girmekte zorlık çekiyorsunuz. Yine de oldukça gayretliydi. Perez'i beğendim, topa hakim ne yaptığını bilen görüntüsü etkileyiciydi. Fr

Güney Amerika ekibi bu maçta istediğini cebine koydu. İlk maçın berabere bitmesi aldıkları bu 1 puanı daha da değerli kıldı, 4 puan gruptan çıkmak için yeterli olacaktır. İş bir galibiyete bakar artık.

Peki 2 takım adına gelecek nasıl şekillenir? Öncelikle Fransa'nın temel problemi teknik adam mı yoksa kadro kaynaklı mı tam anlayabilmiş değilim ama cevap sanırım her ikisinin bileşimi. Dünya Kupası sonrası Blanc'ı göreceğiz Domenec'in yerinde, kimbilir belki bir çoklarının "şartlar elverseydi de Blanc'ı turnuvanın başından itibaren kenarda görebilseydik" diye akıllarından geçiyordur. Bu sıkıntılı yapı ile çok fazla ilerleyeceğini düşünmüyorum Fransa'nın, gruptan çıkacaklardır muhtemelen ama bu gol kısırlığını diğer maçlarda da yaşarlarsa çok da şaşırmam. Çeyrek final başarı bile sayılabilir mevcur şartlar altında.

Uruguay için yukarıda da yazdım, en büyük şans diğer maçın berabere bitmiş olması. Meksika bu akşamki açıkları verirse kapalı savunmalara karşı tıkanan Fransa'nın seri adamları işi psikopata bağlayabilir. Uruguay kadar etkili savunma yapmak zorundalar. Meksika'nın gruptan çıkmak için tek şansı Uruguay'ı yenmek, beraberlik bile yetmeyecektir onlara. Güney Afrika'ya 2. tur için fazla şans vermiyorum.

Hiç yorum yok: