18 Haziran 2010

Dünya Kupası Gün # 7










Domench'den daha fazlasını beklemek hata, bu en baştan belliydi. Teknik adamın ruhsuzluğu takıma futbol kısırlığı olarak yansımış, takım pozisyon bulmakta inanılmaz sıkıntı çekiyor. Kadroya bakınca kenardan gelip oyunu koparacak isim görmekte de zorlanıyorsunuz. El yordamı ile gelinden Afrika'da İrlandalılar'ın çok fazla ahlarını aldıklarından olacak Fransız'ların gol atması bile mucize gibi görünüyor.

Meksika için sürpriz yapabilecek takımlardan biri yorumunu yapmıştık daha önce, bu akşam iyi iş çıkardılar çabuk ve dikine oynadılar ve maçın genelinde iyi uyguladılar bu mantaliteyi. Karşılarındaki ismi büyük ama sahadaki görüntüsü vasat düzeyde olan Fransa'nın da bu iyi görüntüde kuşkusuz payı var.

İsviçre değerlendirmesinde de yazdık, teknik adam önemli. Rıdvan Dilmen %20 diyiyor ya iyi teknik adamın etkisini bazen yüzdelerle açıklamak bile kolay olmayabiliyor. Hugo Sanchez zamanındaki Meksika'yı takip edenler bilecektir, daha 1 yıl öncesi, şimdi ise Aguire'nin Atletico'daki başarılı döneminin bir benzerini Meksika'da görüyoruz. Elinin değişi ile bir şeyleri olumlu anlamda değiştiren teknik adamları çok takdir ediyorum.

Fransa'nın en büyük sorunu kenardaki ışık vermeyen teknik adam ve kadro yapısı, burası kesin. Takımı organize edecek, yanındaki adamları oynatacak ismi bulamadılar Zidane'nin ayrılışından bu yana. Bazı oyuncular vardır kendi kaderlerini yaşarlarken bir ülkenin de kaderine yön verirler, Zidane da böyle bir adamdı işte. Fransa'nın orta sahasına sadece 10'u koyun ondan sonra Ribery, Anelka gibi adamların verimin seyreyleyin.

Henry'nin elle attığı gol sonrası çokları gibi ben de Fransa'yı daha fazla ilerlemiş görmek istemiyorum, buraya gelmesi bile fazla, uzatmadan geri dönmeleri en iyisi olacak.

Meksiksa'nun G. Afrika maçında defans hattında bıraktığı boşlukların bu maç için başlarına bela olacağına dair bir öngörüde bulunmuştum ama neredeyse hiç boşluk vermediler ve blokları birbirine çok yakın tuttular. İlerideki adamlar da savunma anlamında oldukça gayretliydiler ki Santos'u uzun zamandır bu kadar ileri geri oynarken görmemiştim. Galibiyeti hak ettiler, bize de tebrik etmek düşer.

Günün diğer maçlarında Arjantin gollü tarifeye başladı. Tek golle çıkılan ilk maçın acısını bu maçta çıkarmak ister gibiydiler ki gereğin yaptılar. 1.lik kürsüsündeki yerlerini de sağlamlaştırdılar. Komşu ile yine şerbeti, balı fazlasıyla almış. Maçın adamı olacak kalecinin topun da azizliğine uğrayarak ikram ettiği gol gruptan çıkma umutlarını arttısa da son maçta Arjantin karşısında vatan millet selanik savunması yapsalar da çok işe yaramayacağını düşünüyor ve umuyorum. G.Kore'nin alacağı galibiyet ile Tangocu'lar ile 2. tura çıkması bir futbolsever olarak daha adil geliyor bana ama bu oyundaki adalet duygusunu sorgulamak lazım!

Hiç yorum yok: