18 Temmuz 2009

Marcus Berg Hamburg'da



Zaman zaman bilgisayarımın masaüstünde kalabalıklaşan görüntüyü sadeleştirmek amacıyla temizlik yaparım bir çoklarının yaptığı gibi. Çoğunluğu dosya isimlerinden ayırır, gereksiz olanları siler, kullanılacakları da uygun şekilde arşivleriz. Fakat bazı dosyalar vardır ismi size bir şey ifade etmez mutlak içini açıp içinde ne olduğunu görmek isteriz.

İşte yaklaşık 6 ay önce bu tür bir temizlik sırassında masaüstümde duran bir notepad dosyasının ismine anlam veremeyince içinde ne olduğuna baktım ve şu tek satır yazıyı gördüm: "Marcus Berg- Groningen bu çocuğa dikkat". 2008 Şubat'ından kalmış o ifade, muhtemelen bir yerde gördüm ve hemen ismini unutmamak için kaydettim. Cümleyi okuyunca da araştırmak farz olmuştu tabiki.

Öncelikle Hamburg'un çok iyi bir transfer yaptığını belirtmek gerek. İliç'in Bayern'e gidişinin ardından Petriç ve Guerero'nun yanına 3. bir isim gerekliydi. Tam bir nokta santrafor değil, ileri ucu destekleyecek bir partner olarak da oldukça parlak performansı var genç oyuncunun. Henüz 22 yaşında ve oldukça atletik bir yapısı var Berg'in. Seri hareket edip adam eksiltebiliyor ve son vuruşlarda da gayet başarılı. 2007-2009 yılları arasında İsveç Genç Milli Takımı ile çıktığı 19 karşılaşmada 14 gol atmayı başarabilmiş bir isim İsveçli yetenek.

Profesyonel kariyerine Goteborg ile başlayan Marcus Berg 2005-2007 yılları arasında oynadığı 53 karşılaşmada 21 gol kaydetti. 2007 yılında Hollanda'nın yolunu tutan Berg, Groningen forması altında 56 karşılaşmada 33 gol ile Goteborg'da 0.5'in altında olan maç başına gol ortalamasını 0.6'lara doğru taşıdı.

Hamburg'a 10 Milyon euro' gibi makul bir maliyeti var bu transferin ve 2 sene sonra çok daha iyi bir fiyata elden çıkarabilecekleri bir oyuncuyu kadrolarına katmış oldular.

Groningen açısından bakınca da daha önce Luis Suarez'den bahsederken de belirtmiştik 700.000 Euro'ya Uruguay'dan alıp 7.5 Milyon Euro'ya Ajax'a satmışlardı benzer bir modeli de Marcus Berg için başarıyla uyguladılar. En azından bir transfer politikaları ve genç yetenekleri keşfedebilen bir yapıları olduğu aşikar.

Muhtemelen kulüplerdeki bir çok yöneticimizin dimağında Hollanda'nın mutevazi bir şehir olması ve 90'lı yıllarda Türk göçmenlerin evlerinde çıkarılan yangınlara ev sahipliği yapması dışında herhangi bir kaydı yoktur Groningen'in ve bu şehir kulübünden öğrenecekleri çok şeyin olduğunu nda kesinlikle farkında değilelrdir. Nasıl transfer yapılacağı ve genç yeteneklerin nasıl keşfedileceği noktasında hızlandırılmış bir kurs şart bizim yetenek kaşifi (!) futbol yöneticilerimize. En azından elde para var iken gidip de Carusca'yı menejer kakalaması ile alıp geleceğin yıldızı olarak lanse ettikten sonra hiç bir şey olmamış gibi ortalıkta gezinmezler.

Hiç yorum yok: