09 Temmuz 2009

Zayton Cup : Galatasaray 1:0 WAC

Tıpkı Al-Ahly maçında olduğu gibi maçın en güzel tarafı 90 dakika boyunca takım halinde topun gerisine mümkün olan en kısa zamanda geçilmeye çalışılması. Bunu yaparken de en az 2 oyuncunun da topa sahip olan rakip oyuncuya basması en son UEFA Kupası zamanlarında gördüğümü tablodan kesitler sundu bize. Gerets zamanındaki hala milletin nesine hasta olduğunu anlayamadığım saçma sapan hücum futbolundan, Kalli zamanındaki orta sahada rakibe basıp mücadele etmenin ötesine gitmeyen kaos futbolundan ve nihayet bunlardan kurtulup sımsıkı sarılmaya çalıştığımız ama mücadelenin eksik kalışı nedeniyle hevesimizin kursağımızda kaldığı Skibbe'nin akıl futbolundan sonra hem mücadeleyi hem de yerden kısa paslarla oynanmaya çalışan akıl futbolunu bir arada görmek kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibi bir şey. Yıllardır bunu bekledik ve güzel günlerin ayak izlerini görmek keyif verici.

Teknik analizi derinleştirmeden Neskeens'den bahsetmek gerek. 2. adamın bu kadar ön plana çıktığı kaç teknik ekip var acaba? Rijkaard ile son derece uyumlu çalıştıkları o kadar aşikar ki. Kaç asıl kahraman, 2. adamın bu kadar öne çıkmasına izi verir diye düşünmeden edemiyorum. Saha kenarındaki bu manzare çok şey anlatıyor aslınd görmek isteyene. Sahadaki futbolcualra, tüm bildikerinin silip yeniden futbol öğrenmeleri için çırpınan 2 öğretmen görüyorum ben.

Hazırlık maçlarında aradığınız tüm güzellikleri bulmanız kay değildir ama önemli ip uçları ararsınız. Galatasaray oyunun hücum zenginliği yaratma tarafında sıkıntılar çekse ve çok fazla pozsiyona giremese de topun kontrolünü elinde tutması, rakibe geniş alan bırakmaması, mümkün olan en kısa zamanda takım olarak topun arkasına geçilmeye çalışılması çok önemli işaretler gelecekteki güzel günler adına. Zaman geçtikçe daha iyi konuma gelineceğini söylemek çok da yanlış olmaz sanırım. Yalnız hücum zenginliği anlamındaki sıkıntının Kewell, Keita ve diğer oyuncular eklense de çekileceğini düşünüyorun. Çünkü takımın orta sahasında Lincoln'ün artık silinmesi itibariyle topu dikine oynayabilecek, ileri ucu pozisyona sokacak oyun kurucu eksikliği çekileceği aşikar. Geçen sezon 10'suz maçların çoğunda puan kaybedilmesi tesadüf değil, buradaki mesajın çok iyi okunması gerekiyor. Orta sahaya bu bağlamda yapılacak 1 takviye çok ama çok katkı sağlar. En belirgin eksiklik bu gibi duruyor.

Bireysel performanslar açısından maçı değerlendirelim biraz da:

2 yıldır yazmaktan bıktım Volkan Yaman bu takımın oyuncusu değil, tank gibi vs. vs. İlk yarı rakip koridor yaptı o bölgeyi, Allah’tan Yaser vardı da adamların hızını kesti biraz. Bugün sanırım Rijkaard da gördü bunu ve gönderilecek isimlerin başında geleceğini umuyorum.

Yerine giren Alparslan süper oynadı, zaten Kocaeli deplasmanındaki 15 dakikalık performansı ile ağılara bir parmak balı çalıvermişti. Solbek pozisyonu için gereğinden fazla teknik olduğunu itiraf etmeli. Biraz fizikli olsa hücum yönü zayıf olan Hakan Balta’dan bile daha iyi olduğunu iddia edebilirdim. Özetle Alparslan'ı çok beğendim.

Emre Çolak için geçen maçta yazdım, PAF takım ile ilgili yazılan yazılarda da belirtmiştik, şu an yaşanılanlar sürpriz değil. Kleve maçında da dikkati çeken usanmadan attığı ve kendine olan güvenini gösteren şutlarından birini daha çıkardı bu akşam ve hafifte Hagi izleri taşıyan bu vuruş golü getirdi. Emre Belezoğlu'nun gençliği dersek ço şey alatmış oluruz, fazla lafa gerek yok.

Serdar da gözlerin üzerinde olduğu gençlerden. Zaman zaman top kayıpları yapsa da Aydın için vakit harcanacağına bu adamın üstüne düşmek gerekir. Yalnız kaleye yöneleceği noktalarda daha bitirici işler yapması gerekiyor. Takımda kalmaması sürpriz olur diye düşünüyorum.

Murat Akça, geçen maçta da dikkatimi çekmişti bu maçta da gösterdi bunu: Bu çocuğun son hamleleri çok iyi, gayet gelişmiş sezgileri var. Kesinlikle defans için çok iyi alternatif.

Uğur, geçen maça göre daha hareketliydi, daha iyi olacak.

Mustafa Sarp, umduğumdan daha iyi, bence Barış’dan daha faydalı oynadı. Topları kesinlikle Barış’dan daha iyi kullanıyor. Takımda kalması faydalı olabilir. Transfer yapıldığı zaman çok da üöitli değildim kendisinden ama faydalı olacağa benziyor.

Serkan Kurtuluş için bir şey diyemeyeceğim çünkü fazla göremedim, neler yaptığı hakkında fikrim yok. Oyun yapısını da beğenmiyorum zaten.

Mehmet Güven, son 30 dakikada gayet iyi oynadı. Maça iyi başlayınca performansı yukarı doğru ivmeleniyor. Bugünde beğendim kendisini.

Yaser bu sistem ile kendini buldu, kendisini beğenmesem de hızı ile sol kanatda iyi işler yaptı. Top kullanma noktasında sıkıntıları var.

Gökhan Zan fazla görünmedi ama topu oyuna gayet iyi sokuyor. Beşiktaş’da da zaman zaman bu yönünü görüyordum, bugün de güzel paslar attı ileriye doğru.

Erhan Şentürk sırtı dönük oynayabiliyor, top saklıyor ama biraz hareketsiz. Yine de takımda kalacaktır.

Özgürcan geçmişteki ağırlığını atmış olsa da takımda kalması zor.

Ayhan oyunda kaldığı süre içerisinde iyiydi, orta sahayı toparlayan isimdi.

Sabri ise isabaetsiz pas yapma konusunda rekor kırdı sanırım, çok kötü kullandı topları. Uğur girince Serdar ile daha iyi bir 2 li oldular.

Cumartesi oynanacak Leverkusen maçı daha doğru değerlendirme yapma adına sağlam maç olacak. Şu an olumlu sinyaller var bakalım cumartesi de görebilecekmiyiz bu sinyalleri.

Hiç yorum yok: