01 Temmuz 2009

Galatasaray 2:2 FC Kleve

Artık çalışmaların yavaş yavaş yoğunlaşacağının ilk işaretidir hazırlık maçlarının başlaması. Takımdaki oyuncuların performansları yakından takip edilir, eksikler daha net belirlenir. Sezona devam edilecek kadronun temelleri atılır, gidecek oyuncular ilk sinyallerini bu maçlarda verir.

Genç oyuncu ağırlıklı bir kadro ile çıktı bugün Galatasray yukarıda sıraladığımız temel mantık ışığında. Yaklaşık 20 oyuncuya şans verildi, neler yapacakları görülmek istendi. Maça da hızlı bir giriş yaptı genç aslanlar ve daha 6. dakikada Aydın'ın pasını Erhan'ın gole dönüştürmesi ile 1-0 öne geçti. 17. dakikada Aydın'ın attığı gol farkı 2'ye çıkardı. Bu golle beraber takımın da temposu düşmeye başladı. Daha sonra saçma sapan yenen 2 gol (biri Emre Güngör'ün hatası ile başlayan, daha sonra barajın ortasında geniş boşluk vermesi ile devam eden frikik golü, diğeri de penaltı) devre 2-2 beraberlikle sonuçlandı.

İlk yarının en dikkat çeken ismi şüphesiz Emre Çolak oldu. Çok isabetli olmasa da kaleye ard arda attığı şutlar kendine olan güvenin göstergesi. Top alışları ve dağıtışı gayet olumlu. Fiziki olarak biraz eksik dursa da top ayağına o kadar yakışıyor ki sahada olsun istiyorsunuz. Zaten potansiyeli bilinen bir oyuncuydu, çok iyi yerlere gelebilir.

Emre Çolak dışında Aydın'ın daha hareketli bir oyun ortaya koyduğu görüldü ha yeterli mi bence değil. Rijkaard O'nun için bir şans, iyi değerlendirmesi gerekiyor. İlk yarının çalışkan isimlerinden biri de Yaser'di. Çok çalıştı, çok koştu ama kontrolsüz ve akıldan yoksun oyunu çok da tat vermedi. Kendisi için olumsuz görüşlerimi tekrar sıralamayacağım, O'na verilen şansın bugün sahada yer alan bazı gençlere verilmesi çok daha iyi olur diye düşünüyorum.

Negatif görüntüsüne devam eden isimler de vardı elbette. Bunların başında da Volkan Yaman geliyor. Rijkaard'ın takımında oynaması çok ama çok zor, klasik vasat performansı ile sahadaydı yine. Orta yok, bindirme yok... Bir diğer vasat altı oyuncu da Serkan'dı. Bir çizgi oyuncusunun çok daha hareketli olması, top ile ileri çıkışlar yapması beklenir ama bunları Serkan'da görmek çok zor. Gençliğinin verdiği enerji ile oynaması beklenirken, veteran futbolcu temposunda olması kabul edilir gibi değil.

2. yarıda ise topa daha çok hakim bir takım vardı sahada. Sol kanada Volkan-Yaser ikilisi yerine Emrah Yollu - Serdar Eyilik 2'lisinin yerleştirilmesi bu kanadı çok daha işler hale getirdi. Özellikle Serdar'ın çok etkili bindirmeler yaptığını belirtmek gerek. Bilekleri çok yumuşak, hafiften bir CR7 havası seziyorsunuz ama daha zorlu maçlar da da görmek gerekir. Fakat Emre Çolak ile en umut verici isim olduğunu söylemek lazım. Emrah'ın da Volkan'dan çok daha iyi oynadığını söylemeden geçersek bu gence haksızlık yapmış oluruz. Güçlüve hızlı ama dripling yapıp ortlarını geliştirmesi gerekiyor. Bu yarıda daha net pozisyonlar bulunsa da son vuruşlarda gereken beceri gösterilemeyince gole ulaşılamadı. Bunda rakibin neredeyse Galatasaray kalesine hiç gelmeyip kendi sahasına gömülerek oynaması da etkili oldu.

Cem Sultan'da tekniği ile dikkati çeken isimler arasındaydı ama orta sahaya yakın oynadığı için çok da etkili olamadı ama gelecek adına umut beslenen isimler arasında. Sağ bek de uzun zaman sonra Uğur'u gördük ama çok eksiği olduğu gözlerden kaçmadı. Ürkek bir oyun ortaya koydu ve sakatlığın etkilerini henüz atamadığı görüldü. Umarım en kısa zamanda eski forum ile görebiliriz kendisini yoksa şu hali hiç de iç açıcı değil.

Alparslan Erdem de orta sahanın ortasında şans buldu 2. yarıda. Teknik ve hızlı ama çok ön plana çıkmadı. 1-2 gollük pası vardı, ilerleyen dönemde daha iyi yerlere gelmesi muhtemel. İleride ise Özgürcan oynadı 2. yarıda. Sakarya'da attığı 17 gol O'na kampa katılma şansını vermişti. Bugün ileri uçta çok etkili olduğunu söylemek mümkün değil, ama çok mücadele etti. En büyük dezavantajı ise ağır görüntüsü. Bu hali ile Rijkaard'ın sisteminde yer bulması bence çok zor.

Mustafa Sarp'da ilk maçına çıktı bugün. Beklediğimden iyi olduğunu söylemeliyim en azından 2. bir Bülent Akın vakası yaşamayacağımızı düşünüyorum. Topu dağıtışı iyi dikine oynamaya çalışıyor ama zorlu maçlarda potansiyelini görüp geniş değerlendirmeyi o zaman yapmak gerekir.

Adından bahsedilecek son oyuncu ise Murat Akça. Bu çocuğun kesinlikle iyi bir kumaşı var, keşke daha iyi bir fiziki görüntüsü olsaydı. Stoper olarak görev yapan biri için biraz "tıfıl" kaçıyor ama yetenekli olduğu su götürmez bir gerçek.

İlk maç için izlenimler böyle. Oyun yapısından bahetmenin fazla bir anlamı yok, çünkü bu kadar farklı ve bir arada oynamamış bir 11 ile oynadığınız zaman takım oyunu anlamında çok da söylenecek bir şey olmuyor, değerlendirmeler bireysel performanslar düzeyinde yapılabiliyor. İlerleyen maçlarda takım oyunu adına oldukça konuşacak şeyler bulacağız.

Hiç yorum yok: