30 Temmuz 2009

Elano Galatasaray'da



Mevcut kadroya ilk takviyenin orta sahada oyn kurabilecke, gollük paslar atabilecek, oyunu 2 yönlü oynayabilecek bir oyuncudan yana kullanılması gerektiğini önceki yazılarda defalarca yazmıştık. Elano transferini de bu açıdan değerlendirmek daha yerinde olur diye düşünüyorum.

Kalite olarak çok fazla söylenecek bir şey yok, isimin hep duyduğum ama daha çok maç özetlerinden tanıdığım bir isim, 90 dakika sadece Hamburg ile oynanan çeyrek final serisi 2. maçında izleme şansım oldu. Hücum hattında oldukça etkili olmuş, 2 frikiği direkte patlamıştı. Robinho ile takımın gol umutlarının bağlandığı isim olarak göze çarpmıştı.

Peki yukarıda yazdığımız öncelikli takviye tanımlamasına ne kadar uygun Elano? Aslında bu soruya cevap vermek için kemiksiz 3 maç 90 dakika izlemek lazımdı, ama ne yazıkki elde yeterli veri yok. Yine de mevcut database üzerinden gidelim. Lincoln'e alternatif olmaktan ziyade daha çok kenar adamı oyununa daha yatkın bir yapısı var Elano'nun.4-3-3'de ortadaki 3'lüden biri olabilir mi" gibisinden sorular da gelmiyor değil akla. Yani her iki çizgide de rahatlıkla oynayacak bir isim, ama forvet arkasında neler yapacağı ve oyunun defansif yönünde ne kadar var olduğu burada cevaplanması gereken en önemli 2 soru özellikle de Galatasaray'ın ihtiyaçları göz önüne alınınca. Eğer olumlu bir cevap alınmaz ise bu sorulara tüm kalitesine rağmen Elano transferini belli çerçeveler içerisinde sorgulamak gerekir bence.

Gelişi ile birlikte kesin olarak söylenecek ilk şey ise Hagi'den bu yana hasreti çekilen ve büyük umutlar bağlanan Lincoln'den de beklediğini bulamayan Galatasaray taraftarı yeni firkik gollerini izlemeye hazırlansın, kaleye yakın bölgelerde kazanılan frikiklerde daha bir heyecanlasın, topun başına Sabri'nin geçmeyeceğini bilmenin rahatlığı ile güzelce arkasına yaslansın. Bu bile başlı başına önemli bir kazanım olabilir özellikle de düğümlenmiş maçlarda kilidi açmak adına ki Hagi'de ilk geldiği yıl çok fazla puan kazandırmıştı Galatasaray'a bu tip goller ile.

Bunlara ek olarak topa hakim, dikine oynayabilen bir oyuncuyu kadroya katıp Arda-Keita-Kewell 3'lüsünden 1'ini yedeğe göndererek kulübesini de güçlendirmiş oluyor Galatasaray ki Aydın, Yaser gibi isimlere bel bağlamanın beyhude bir çabada ibaret olduğu iyice ayyuka çıkmıştı. Arda-Kewell-Keita-Elano dörtlüsü ile aynı anda saha içerisinde farklı dizilişler de uygulayabilir ve oyun içerisinde oyucuların mevkilerini çok rahat değiştirebilirsiniz. Bu açıdan bakınca da aslına kadro derinliği ve esnekliği yaratma anlamında da yerine bir transfer olduğu rahatlıkla söylenebilir ama benim için öncelikli şart Lincoln'ün pozisyonunda mücadele yönü de ön plana çıkabilecek bir isim olarak sahada yer alabilmesi olacaktır.

Takım dizilişi açısından 2 alternatif üzerinden ilerleyerek, yeni 90 dakikalarda edineceğimiz izlenim ile daha sağlıklı değerlendirmeler yapma temennisi ile yazımızı bitirelim:

1) Ortadaki 3'lüde oynayabilir ise, Arda- Kewell 2'lisindne muhtemeln Arda sol çizgide, Keita sağ çizgide oynar ve Kewell'a kulübe yolu görülür.

2)Orta 3'lüde Linderoth-Arda-Elano, solda Kewell sağda Keita dizilişi ile çıkılabilir ama orta sahadaki 3'lünün defansif zaafiyet yaratması muhtemel.

3) Sol çizgide oynar ise Arda göbekte, Keita sağda yer alır ve Kewell'a yine kulübe yolu görünür.

Özetle Arda ve Keita'nın yerleri sağlam. Elano'nun pozisyonuna göre Kewell kulübeye çekilecek ilk isim gibi duruyor.

Hiç yorum yok: