31 Ocak 2010

Nonda'ya Veda



Gidecek isim için 2 alternatif vardı: Kewell ve Nonda. Kewell'ın geleceğini belirleyecek tek etken sakatlığının süresiydi. Ameliyat olmayacağı ve sahalara dönüşünün beklenenenden daha kısa -4/6 hafta- sürecek olması ibreyi Kongolu'ya döndürdü. Haldun Üstünel he ne kadar "Kewell'ı göndermek bize yakışmazdı" açıklamasını yapsa da Adnan Polat'ın Kewell'ın da alternatifler arasında değerlendirildiğini belirten açıklamasını da bir tarafa not etmek gerekiyor. Perşembe günü kararın verilmesi de Avustralya'dan gelen haberin beklendiğini de gösteriyor.

Nonda'ya gelince, maliyet-fayda ekseninde değerlendirilince son yıllarda yapılan verimsiz transferlerden çok ayrı bir sınıfa konulacak türdendi Nonda-Galatasaray kesişmesi. Çoğu zaman yedek bekledi ama attığı goller ile gerekeni yaptı. En unutulmazı da Fenerbahçe maçında Şampiyonluğu getiren o boş kale kafasıydı. Kendisini bu kadar sevdiren baş aktördür o olay.

Rijkaard için de hiç bir zaman ilk tercih olmadı. Daha çok gezen, hareketli forvet tipi arayışında olan Surinamlı ile Nonda'nın uyuşmayacağı daha sezon başından belliydi ki o zamanlarda yerine alternatiflerin bakıldığı gelen haberler arasındaydı ama o dönemde Netenya maçında yaptığı hat-trick ve sonrasındaki çizgisi kendisini kulüpte tutmaya yetti. Bu defa ise karşısında hem daha sıkı bir rakip vardı (Kewell) hem de son maçlardaki haliyle hiç ışık vermedi 4 ay öncesinde olduğu gibi. Artık kaderi çizilmişti.

Hep eleştirilen noktalardan biridir Türk futbolunda ve Galatasaray özelinde, oyuncular ile yollar ayrılırken yaşanılanlar. İlk bakılan husus hep "vefa"dır. Her ne kadar sözleşmenin tek taraflı feshinin burukluğunu (tıpkı sabah işer gelip kartı okutmanın akabinde içeriye giremeyince haberdar olunan acı gerçek gibi, biraz ağır benzetme oldu kabul ediyorum) yaşasa da kendisine bu şekilde veda edilmesi de gayet şık olmuş. Bu tabiki çift taraflı bir olay. Yani hem oyuncunun bu durumu kabullenip gerekli yaklaşımı göstermesi hem de kulübün bu detayı düşünmesi gerekiyor. Yerli futbolcular ile bu tabloların yaşanmamasında kulüplerin olduğu kadar oyuncuların da yaklaşımlarının etkili olduğunu da araya sıkıştırayım bu vesile ile.

Gerçekleşmesi ve organizasyonu kolay olmasa da külüpler oyuncuların gelişleri için sitelerinden detaylı bilgileri yayınladığı gibi ayrılırken de detayları paylaşsa da taraflar bu oyuncular için aynı vefayı ilk günkü gibi gösterebilse keşke...

"Bundan sonra ne olur", "Avrupa Ligi'nde kim oynayacak en uçta","kim gol atacak" sorularını derinlemesine analizlerle cevaplamayacağım ama bir soru ile karşılık vereyim:"Nonda'nın bu haliyle gol atacağından emin miydiniz?" Gerçekten de Kongolu'nun mevcut durumu ile pek de umut verdiğini söylemek mümkün değil. Bu aşamada Dos Santos'un Nonda'dan daha fazla iş yapacağına, takımın gol yollarındaki etkinliğini arttıracağına eminim. Her zaman yazdığım gibi aslolan orta saha verimliliği ve buradan hücum zenginliği yaratabilme becerisidir. İlk olarak bunu arttırmak gerekir.

Son söz: Yolun açık olsun Kara oğlan.

Hiç yorum yok: