13 Ocak 2010

Satırbaşları...

Atetico Madrid hareketli bir ara transfer dönemi geçiriyor. Pongol'u Sporting'e Maxi Rodriges'i de Liverpool'a gönderdikten sonra, Tiago ve Salvio ile yerlerini doldurmayı bildiler. Porto-Lyon-Juventus serisinden sonra Madrid'de neler yapabilir, duraklamadaki kariyerini burada tırmanışa geçirebilir mi sorularının cevabını ilerleye zamanda göreceğiz ama ortada bir gerçek var ise herhangi bir aksilik olmaz ise Galatasaray'a karşı hem Portekizli hem de yeni Arjantinli sahada olacaklar.

Juventus'da, ciddi biçimde kovulma endişesi taşıyan Ferrera'ya yönetim kurulundan müjdeli haber geldi:"Durmak yok, yola devam." Gerçen sezon Ranieri için de benzer cümleler sarfedildikten bir kaç hafta sonra yolların farklılaştığını gördüğümüzü de belirtmek lazım.

Arsenal gerek sakatlıklar gerekse de Afrika Kupası'na gidenler dolayısı ile defans hattına takviye amacıyla eski oyuncusu Sol Camppell ile sezon sonuna kadar anlaştı. Wenger, Arsenal döneminde ilk kez takımdan ayrılan bir oyuncusunu geri getirmiş oldu.

Real Madrid'in gol yükünü çeken Arjantinli Higuain, sakatlığı nedeniyle 3 hafta yok. Bakalım geçtiğimiz hafta Marca'ya " Pellegrini'nin hücum yollarındaki ilk tercihi olmadığımı biliyorum ve bu beni mutsuz ediyor" diyen Benzema'ya forma şansı doğacak mı?

Afrika Kupası sürprizler ile yoluna devam ediyor. Fildişi'nin Burkina Faso beraberliğinin ardından Cezayir'in Malawi karşısındaki mağlubiyeti sonrası bu akşam da Paul Le Guen'in çalıştırdığı Kamerun Gabon karşısında sahadan 1-0 lık mağlubiyet ile ayrıldı.

Galatasaray'ın son 2 sezonun klasiği haline gelen Lucas Neill flörtleri yine gündemde. Bu kez iş daha ciddi, Haldun Üstünel 1-2 gün içerisinde havalimanına Neill ile inerse şaşırmam. Haa Avustralyalı nasıl oyuncudur zerre bilgim yok, sadece yaşı 32 ye gelmiş adamı almak ara transfer döneminde oyuncu bulammanın bıkkınlığı ile yılana sarılmaktan öte bir şey değil.

Fenerbahçe, kulübede Daum'un battaniyeler içerisinde izlediği maçta Tokatspor'u zorda olsa 3 gol ile geçti. Tokatspor'un bilinçli futbolu dikkar çekiciydi, uzun toplardan uzak duran yerden ayağa oynamaya çalışan mantaliteleri gayet yerindeydi. Daum'un bu maçta bile neden başka oyunculara şans vermediğin anlamış değilim, tüm sezonu 15-16 adamla geçirmeye çalışmak da neyin nesi Allah aşkına?

Hiç yorum yok: