21 Kasım 2009

Derbi Önü

2 haftalık aradan sonra bir derbi mücadelesi ile başlıyoruz heyecana. Hafta içi yaşanan önce Cemal Nalga, daha sonra da Almanya'dan Türkiye'ye uzanan şike olayları nedeniyle biraz geri planda kalsa da gün itibariyle maçın önemi yavaş yavaş hissedilmeye başlanıyor.

Beşiktaş ligdeki kötü başlangıcının ardından açılan puan farkını en azından arttırmayarak bir nebze oldun azalttı. Son haftalardaki galibiyet serisi de özgüven olarak darmadağın durumda olan futbolcular için ilaç gibi oldu ama hala geride kalan 12 haftada atılabilen 13 gol ciddi bir soru işareti olarak duruyor. Şu an Beşiktaş'ın bu konumda olması tamamiyle yediği 6 golün bir armağanıdır, yoksa bu kadar kısır bir görüntü ile 3. sırada 24 puan ile oturmanız neredeyse imkansız olurdu. En büyük silahları tabiki takım savunmaları, ama bu savunma gücünü sahaya yansıtırken kalenin de aynı uyumu göstermesi gerekiyor, yoksa Galatasaray maçında olduğu gibi kırılma anlarında yenilen goller maçın kaderini çizebilir. Yani bugün Beşiktaş için 2 önemli bölge var: İleri uç ve buradaki oyuncuların göstereceği beceri düzeyi, kale ve muhtemelen Rüştü'nün göstereceği sakarlık seviyesi.

Fenerbahçe tarafında ise Daum'un klasik görüntüsüne dönülmüş görünüyor. Mücadele gücü yüksek, zaman zaman geriye çekilerek rakibin üstüne gelmesini bekleyen bir takım hüviyetindeler. Fenerbahçe'nin 2 kilit bölgesi var: Lugano-Bilica ikilisinden oluşan ve rakibi yıldıracak sertliği oluşturabile savunma göbeği, diğeri ise Emre'nin iki yönlü ve tampolu oyununa Cristian'ın da kapsitesi ölçüsünde katılarak oluşturulan verimli orta saha ortası. Bunun dışında Alex'in sahada olması da takımın verimli hücum etmesini etkilemesi açısından önemli. Bu 2 bölge, dolayısıyla buralarda oynayan Baroni dışındaki 3 isim ve Alex faktörü Fenerbahçe'nin saha içerisindeki dengesini belirliyor. Bunlardan herhangi birinin olmaması mutlaka takımın genel performansını etkileyecektir.

Maça gelelim bu ilk değerlendirmelerden sonra:

1) Denizli de Daum da bu tür maçlarda performans olarak iyiler, rakibi şaşırtmak adına iyi hamleler yapıyorlar. Dolayısıyla değişik teknik adam kararları görebiliriz ama daha çok şaşırtacak olan muhtemelen Denizli olacaktır.

2) Beşiktaş'ın kaderini hücumdaki becerisi çizecek. Tabiki burada ortasaha-ileri uç bütünleşmesi önem kazanıyor.

3) Fenerbahçe'de ise Bilica cezalı. Lugano yorgun olmasına rağmen sahay çıkacaktır. Emre ve Alex'in de oynayacağını düşünürsek ortalama Fenerbahçe performansı göreceğimizi düşünüyorum. İleri uçta yine bir Kazım hamlesi gelir ise Daum'dan daha mantıklı olur. Çünkü Ferrarı-Sivok ikilisi ile Guiza'nın boğuşması biraz zor.

4) İlk golü atan takım bence maçı kaybetmez, özellikle de Fenerbahçe atar ise maçı muhtemelen kazanır. Beşiktaş ilk golü atan taraf olursa maçı en kötü berabere biter onların adına.

5) Kaleci performanslarının da altını çizmek lazım. Volkan her an dengesizlik yapmaya hazır olsa da bir standart tutturdu ama Rüştü için aynı şeyi söylemek zor. Beşiktaş'ın ona da dikkat etmesi lazım.

İlk notlar şimdilik bu kadar, ilerleyen saatlerde eklemeler olacaktır.

Hiç yorum yok: