06 Aralık 2010

Fenerbahçe 2:1 Karabükspor

Karabükspor ligin derli topu oynayan, ne yaptığını bilen takımlarındandı ama bu özelliği Kadiköy'de Fenerbahçe karşısında ne kadar uygulayabilecekti? Maçın seyrini belirleyecek bu husus daha 5. dakikada gerçeğe dönüşünce Fenebahçe için zorlu 90 dakikanın haberini fısıldadı kulaklara. Henüz 5. dakika dolmadan Emenike ile gole yaklaşan taraf da Karabükspor oldu zaten. Aslında bu pozisyon özellikle Yobo-Lugano ikilisinin maç boyunca yaşayacağı zorluğun en basit göstergesiydi, zaman zaman 3'lü hatta 4'lü sıkıştırmalarla etkisiz hale getirilmek istendi defans hattındaki 2'li karaktere destek olundu ama bunun unutulduğu anlarda Emenika yine yaptı yapacağını ve araya golü de sıkıştırıverdi.

Fenebahçe belki de Trabzonspor ile şampiyonluğa en yakın 2 takımdan biri ama zirveye yerleşmek adına işte bu denebilecek oyun karakterini henüz koyamadı ortaya. İzleyenlere verdiği en önemli duygu umut. Oyunun çok küçük bir diliminde organize olmuş bir takım görüyoruz, genelde ise kopuk bir futbol var. En büyük artı ise bireysel anlamda yetenekli futbolcu sayısının fazlallığı özellikle de ön tarafta. Alex, Niang, Emre, Topuz, Dia, Stoch, Semih hepsi de gol atma ya da asist yapma açısından katı yapabilen isimler. Sezon boyunca 6-7 gol ortalamasını tutturan Lugano ile sayısız bindirme ile hücuma katkı yapan Gökhan Gönül'ü de bu listeye ekleyebiliriz. Bu zenginlik içerisinde gole ulaşmak da çok zor olmuyor. Nitekim bu akşamda Lugono klasiği ile atılan ilk gol ve Alex'in arka tarafa sızışını Mehmet Topuz'un ödüllendirircesine yaptığı asistle daha ne olduğunu anlayamadan maç 2-0 oluverdi. Bu tabloyu bir Fenerbahçe klasiği olarak adlandırmak gayet normal.

Fenerbahçe'nin oyun anlamında üstünlüğü maçın geneline yayamamasında bireysel yeteneklerde yaşanan form düşüklüğü ilk etken. Ninag, Stoch ve 3 haftalık aradan sonra dönen Emre'nin verimsizliği üst üste gelince sahadaki oyunu yadırgamak kolay olmuyor. Bireyselliğin yanında Aykut Kocaman'ın henüz takımın uçları arasındaki mesafeyi azaltmaya yönelik hamlelerde bulunmaması da kupuk görüntüde etkili. Bir takım her zaman defansı öne çıkarıp mesafeyi daraltmalı mıdır sorusuna da her koşulda evet cevabını vermek de mantıklı değil. Lugano-Yobo ikilisinin ağırlığında defansın çok öne çıkmaması makul olabilir ama takımın boyunu kısaltıp, oyuncular arasındaki mesafeyi azaltmayınca efektif bir organizasyon oluşturmak kolay olmuyor.

Orta sahadaki oyuncuların hepsi ileri geri çalışan nitelikte olsalar belki de bu mesafeni fazlalığı tolere edilebilir ama Baroni'nin eskisi kadar olmasa da yine sınırlı bir alanda oynaması, Alex'in bilinen oyun yapısı göz önüne alındığında, Stoch'un beni hayal kırıklığına uğratan devamsızlığı göz önüne alındığında sadece Emre ve Topuz ile bunu sağlanacağına da inanmıyorum. Belki de şu an gördüklerimiz bir geçiş dönemi yansıması, zamanla tablo farklılaşabilir yapılacak transfer müdahaleleri ile.

Aykut Kocaman özelinde bu sezonu ele alınca en büyük eleştirim oyuna müdahale noktasındaydı. Bu akşam Selçuk'un oyuna alınıp, 2. yarıdaki ilk 15 dakikalık Karabükspor etkinliğini sona erdirme çabası olumluydu, başarılı da oldu. Oyunu tamamiyle kontrolü altına aldı Sarı-Lacivertli ekip. İleri de pozitif işlere dönüşmese de bu kontol becerisi rakibi sönümlendirme anlamında başarılı oldu. Şu noktada 17 maçlık ilk devre sonuna kadr kayıpsız gitmek her şeyden önemlisi olarak görünüyor.

Caner için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Genç yaşında hem Galatasaray hem de Fenerbahçe'de oynama şansına kavuştu fakat aslolan zekadan mahrum olduğu için bu seviyelerde tutunması zor. Galatasaray'dan gidişine sevinmiştim, Fenerbahçeliler'de benim gibi düşünüyorları eminim şu an. Wederson bırakılıp da Caner alınıyorsa Aykut Kocaman'ın da oturup düşünmesi gerek bu transfer hamlesi üzerinde.

Herşeye, tüm eksik noktalara rağmen sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacağını düşünüyorum Fenebahçe'nin.

Yücel Hoca'yı ve Karabükspor'u bu akşamki mücadelesinden, oyunu güzelleştirme çabasından dolayı tebrik etmek gerek. Cernat gibi takım organizasyonu anlamında bu kadar önemli oyuncunun varlığı onları şüphesiz etkiledi ama buna rağmen aynı anlayışa devam etme çabası asıl alkışlanması gereken. Umarım sezon sonuna kadar alt taraf ile herhangi bir ilişki içerisinde bulunmadan yollarına devam ederler.

Hiç yorum yok: