25 Nisan 2010

Plansızlık...


Sadece bir söylentiden hareketle değerlendirme yazısı yazmak ne kadar doğrudur bilmiyorum, olacakları beklemek daha gerçekçi bir yaklaşım olabilir ama söylentilerin gerçeğe dönüşme ihtimali üzerine bir şeyler karalamaya kimsenin itirazı olmaz herhalde.

Mevzu Tugay Kerimoğlu'nun Rijkaard'ın yardımcılığna getirilme ihtimali. Eğer gerçeğe dönüşürse vay Galatasaray Alt Yapısı'nın haline. Tugay ya da bir başkasının gidişi değil, ortadaki plansızlığın geleceğin şekillenmesi karşısındaki aykırı duruşudur bunları yazmamdaki sebep. 2 ya da 3 yıl önce Ali Yavaş'ın ayrılışı ile başlayan süreç sonrasında tam bir deneme tahtası kıvamına getirilmiş durumda nam-ı diğer Futbol Akademisi. Ali Yavaş'ın ayrılmasının ardında Fatih İbradı tek yetkili olarak tepedeydi, 1.5-2 yıl böyle ilerlendi, sezon başında Van Derks getirildi göreve ve sonrasında da Tugay Kerimoğlu. Şimdi ise Tugay ile ilgili farklı tasarrfular olduğuna dair dedikodular türedi.

Gerçeğe dönüşmemesini arzu ettiğim bu senaryo bu satırlarda da sıkça eleştirdiğim Adnan Polat ve ekibinin futbol yönetiminden çakmayan vizyonu ya da vizyonsuzluğunun başka bir yansıması olur. Hiç mi uzun vadeli planınız yok be futbola dair diye sormak gerekir o zaman. A takımın hoca değiştirmekten başı dönmüşken alt yapının sistemleşmesini bu kadar geciktiren hamleler niye sorusu da ardından gelir ve bunları ardışık cümleler takip eder. "Yazık" diye de bitirilip noktası konulur yazının. Tabiki bu tasarruflar da senaryonun bana bakan parçası. Üst taraf ne kadar gerçekse alt taraftakiler de o kadar yakındır hayatın taa kendisine.

Hiç yorum yok: