21 Nisan 2010

Arda & Servet & Mehmet'in Avrupa Yolu

 Adnan Polat'ın en popülüst söylemlerinden biri gelir aklıma Galatasaray'daki oyuncuların özellikle de yaşı genç olanların Avrupa piyasasına transferleri söz konusu olduğunda: "Galatasaray'da Avrupa'da kupa kaldırmadan biryere gitmeyecekler." Ne kadar da içi boş bir söylem. Sen takım kurmaktan bihaber, yıldızların peşinde koşmaktan çok öteye gidememişken, 3 yıldır hala yapılanma çabaları içerisinde iken oyuncuların geleceğine böyle ambargo koyan cümleler sarfetmek çok da manalı gelmiyor bana. Galatasaray'ın mevcut vizyonu ile en az 5 sene daha Avrupa'da 2000 yılının ruhunu çağırmakla meşgul olacağını düşünürsek bu oyuncular için en iyi seçenek içinde bulunduğumuz andaki fırsatları değerlendirmek.

Bugünlerde malum özellikle Servet ve Topal için teklifler olduğu yönünde haberler yazılıp çiziliyor. Bülent Tümurlek, bugün Sabah'ta Valencia ile ön anlaşma yapıldığına dair İspanya Basını'nda çıkan iddiaları kaleme aldı. Kaynak sağlam olunca sezon sonu bazı gelişmelerin olmasını beklemek de nafile bir çaba olmuyor haliyle. Hem Galatasaray hem de Topal için yapılacak en iyi hamle de bu gibi duruyor. Geçen 3 sezon da katetmiş olduğu yola ve gelecekte de yapabileceklerine bakınca manzara çok da parlak değil Topal için Türkiye semalarında. Kendisi hakkında genel görüşlerimi zaman zaman karaladım, orta sahası çok daha yaratıcı bir takımda iş görebilir ama mesele Galatasaray'ın mevcut kadrosundaki isimler arasında oyunu 2 yönlü oynaması noktasına gelince beklentileri karşılamada fazlasıyla yavan kalıyor. Valencia'nın kadro yapısı içerisinde yaratıcı orta saha elemanlarının (Mata, Silva, Pablo Hernandez, Vicente gibi) çokluğunda faydalı olabilir ama bugünkü defansif yumuşaklığı ile asla... Savunma derecesini biraz daha sertleştirmesi ilk şart, ayrıca topu kullanma anlamında da daha efektif hale gelmeli. Transferi Galatasaray açısından bence bir kayıp olmayacaktır yerine oyunu 2 yönlü oynayabilen oyuncular alındığı sürece. Yoksa Mustafa Sarp gibi vasat oyuncular ile doldurmaya çalışırsanız o bölgeyi "Kör ölür badem gözlü olur" misali ardından çok mum yakılır Mehmet Topal'ın.

Servet'in başına geçen sezon konan Marsilya piyangosunun bir benzerini bu sene bulmak menajerinin tüm pazarlama çabalarına rağmen kolay değil. Sadece kendisi için değil Galatasaray için de çok iyi bir fırsattı aslında ama üst üste gelen aksilikler transferi yatırdı. Fransızlar Diawara'yı alarak çok daha akılcı bir iş yapsalar da Servet'i gönderememek basının tüm "Servet'in yeri zor dolar" çığırtkanlığı arasında büyük bir kayıp olmuştur. Topal gibi beklentilerin arttığı noktada takıma verebilecekleri çok daha net görülüyor, sınırlarının boyutu da ortaya çıkıyor. Rijkaard'ın Galatasaray'a gelişinin de en büyük faydası budur bence. Bazı oyuncular hakkında oluşmuş aşırı iyi niyetli değerlendirmeler bugün görüyoruz ki daha gerçekçi bir düzleme oturmuş durumda.

Servet'in menejerinden (Mithat Halis) bahsetmişken bugün Radyo Spor'a vermiş olduğu demeçte " Yedek kalması Rijkaard’ın tercihi. Oyuna sokamadığı için yedek kaldığı söyleniyor. Bugün topu oyuna sokan stoper yok. Stoper, adı üstünde topu durdurmak. Onlardan fazla bir şey bekleyemezsin. Oyun kurucu arıyorsanız, oyun kurucu oynatırsınız." cümlelerini sarfetmiş. Futbolcunun geleceğini planlayan birinin ağzındna çıkıyor olması itibariyle talihsiz açıklamalar olmuş. Sıradan bir insan tarafından sarfedildiğinde pek de dikkat çekmeyecek bir ifadenin Milli Takım forması giyen bir oyuncunun menejerinden gelmesi futbolcuların kariyer planlamasının kimlerin elinde olduğunu gösteriyor.

Sezon sonu itibariyle göreceğiz Servet'in ederini, aklı başında hiç bir kulübün büyük paralar verip almaaycağı bir oyuncunun gelecek seozn nerelerde olacağını merek ediyorum.














Arda'ya gelince onun durumu biraz daha karışık. Şu an kendisi de çok farklı duygular yaşıyordur eminim. Yaşadığı kızgınlığın etkisi onu yurtdışına yaklaştıracaktır ama mevcut futbol yapısını göz önüne alınca Messi ile kıyaslanacak derecede yüceltilen bir oyuncuya yakıştırılacak bir teklif alabileceğini düşünmüyorum. Basınımız da gereğinden fazla büyüttükleri Arda için gelen teklifleri küçümser haberler yapacak, bazı yazarlardan "oraya gideceğine burada kalsın" gibisinden cümleler okuyacağız. Adnan Polat da "Onların kariyer planlamasını ben yapacağım. Orta sınıf takımlara gitmelerini istemem" demişti bakalım O'nun tavrı ne olacak bu durumda?

İşin özeti, 3 oyuncunun ve dolayısı ile Galatasaray'ın yaz döneminde sıkı bir hareketlilik yaşamsı olası. Bu oyuncular açısındna bakınca çok yüksekten uçmadan mantıklı şekilde yaklaşarak tekliflere Avrupa kariyerlerine mümkün olduğunda erken başlamaya çalışmaları, Galatasaray tarafında yaklaşınca da Nuri, Hamit gibi kaliteli isimler ile gelecek sezonun planlamasını şimdiden yapmak olacaktır. Anlaşılan bizleri de hareketli bir 4 ay bekliyor.

Hiç yorum yok: