24 Nisan 2010

Crucible'da Davis Show


Yaklaşık 5 yıl önce Eurosport'da Snooker ile ilk tanışmama vesile olan kişidir Steve Davis. Genç orta yaş karışımı oyuncuları zappingler arasında sık görünce arada böylesine nispeten yaşı ilerlemiş kişiler daha ilgi çekici gelmiş olacak ki ekranda kilitli kalmış belki de bu nedenden ötürü sempati ile desteklemeye başlamıştık onu. Bizimi için nam-ı diğer "Davis Abi"ydi artık. Davis ile kazanılan bu yaklaşım 5 yılda sıkı bir Snooker takipçisi olmamı sağladı, yani yeri başkadır abimizin.

Geçmişe göz attığınızda son 30 yılı 3 döneme ayırmak gayet normal olacak. 80'ler Steve Davis'i, 90'lar ise Steven Hendry'yi yazar, 2000'li yıllar Sullivan'ı işlesede deftere son yıllarda da Higgins'in zirvedeki yalnızlığına da daikkat çekmek gerek. Her neyse belirli bir dönemde fırtınalar estirmiş bir ismin oyunu takip ettiğim 5 yıllık süre zarfında turnuvalarda çok da başarılı grafik çizememesi açıkçası şaşırtıcı gelmişti bana. Tamam yaş ilerliyor ama oyun tecrübe ile de çokça alakalıydı.

Uzun bekleyişin son bulması ise muhteşem bir maç ile oldu. Çeyrek final mücadelesinde son Dünya Şampiyonu Higgins karşısında snooker'da 30. yılını kutlayan Davis harika bir geri dönüş ile Davis bir ara 6-2 öne geçtiği sonra skorun 8-7'ye kadar geldiği oyunu 13-11 alarak İskoç oyuncuyu turnuva dışına itti. Kesinlikle sürpriz olarak nitelendirilebilecek bir sonuç ama dedik ya tecrübe bir yerde dönüp yapıyor yapacağını. 24 frame'lik mücadelede 80'li yıllardan kesitler sunan Steve Davis, % 95'lere varan pot başarısı ile de ilerleyen turlar için de ne kadar ciddiye alınması gerekn bir rakip olduğunu hatırlatmış oldu böylece. Davis gayet formdaydı ama Higgins'in de genel çizgisinin altında kaldığını belirtmek gerek. Kritik ve çok basit hatalar, özellikle de skor 12-11 ve 43 puan'a karşılık 4 puan ile öndeyken sağ ortaya doğru yaptığı rahat vuruşta yeşil topu pot yapamaması ve sonrasında yine şans yüzüne gülmesine rağmen yapılan hata ardından da Davis'in öldürücü darbeyi vurması... Higgins adına kötü başlayan maçı bu farklara kadar indirmek kolay değildi elbet ve zoru da başardı ama %84'ler civarındaki pot yüzdesi alışılmış bir durum değildi ve galibiyete yetmedi. Sanırım Davis Abimizin bu performansını kendisi de beklemiyordu, 30.yılında daha iyi bir geri dönüş yapılamazdı.


Kısaca diğer mücadeleler de değinelim:

Turnuvanın en dikkat çekici diğer bir ismi sıralamada 49. sırada yer alan Martin Gould. Robertson karşısında 11-8'lik üstünlüğü var ve yalnızca 2 frame çeyrek final için yeterli olacak ama farkın kapandığını belirtmek lazım. Kaybederse yazık olarcak Gould'a. Grame Dott da, Maguire karşısında oldukça üstün ve artık turu geçememesi mucize olur. Mark Allen geçen sene olduğu gibi formda bir görüntü çiziyor. Bunlarında yanında daha sonlanmayı bekleyen 4 maç daha var; Rocket, Carter, Ding favori olarak çok rahat belirtilebilir. Selby-Hendy mücadelesi ise en zorlu olanı gibi duruyor ve ben hala Hendry'den bir nostalji bekliyorum.


Steve Davis                 13-11 John Higgins
Martin Gould                11-8  Neil Robertson
Allister Carter               v   Joe Perry
Ding Junhui (China)           v   Shaun Murphy
Stephen Maguire (Scotland)   4-12 Graeme Dott (Scotland)
Mark Allen (N.Ireland)      13-5  Mark Davis 
Mark Selby                    v   Stephen Hendry (Scotland)
Mark J Williams (Wales)      1-2  Ronnie O'Sullivan
 

Hiç yorum yok: