06 Eylül 2009

Elano Blumer ve Galatasaray Oyun kurgusu


Transfer haberi gündeme ilk düştüğünde ismini fazlasıyla duymama ve 1-2 defa izlememe rağmen, çok fazla fikir sahibi aşağıdaki cümleleri karalamıştım:

Kalite olarak çok fazla söylenecek bir şey yok, isimin hep duyduğum ama daha çok maç özetlerinden tanıdığım bir isim, 90 dakika sadece Hamburg ile oynanan çeyrek final serisi 2. maçında izleme şansım oldu. Hücum hattında oldukça etkili olmuş, 2 frikiği direkte patlamıştı. Robinho ile takımın gol umutlarının bağlandığı isim olarak göze çarpmıştı.

Peki yukarıda yazdığımız öncelikli takviye tanımlamasına ne kadar uygun Elano? Aslında bu soruya cevap vermek için kemiksiz 3 maç 90 dakika izlemek lazımdı, ama ne yazıkki elde yeterli veri yok. Yine de mevcut database üzerinden gidelim. Lincoln'e alternatif olmaktan ziyade daha çok kenar adamı oyununa daha yatkın bir yapısı var Elano'nun.4-3-3'de ortadaki 3'lüden biri olabilir mi" gibisinden sorular da gelmiyor değil akla. Yani her iki çizgide de rahatlıkla oynayacak bir isim, ama forvet arkasında neler yapacağı ve oyunun defansif yönünde ne kadar var olduğu burada cevaplanması gereken en önemli 2 soru özellikle de Galatasaray'ın ihtiyaçları göz önüne alınınca. Eğer olumlu bir cevap alınmaz ise bu sorulara tüm kalitesine rağmen Elano transferini belli çerçeveler içerisinde sorgulamak gerekir bence.

Geride kalan Ankaraspor ve Talinn maçları, Gel Gidersin'de geçen sene Manchester City'de oynadığı bazı maçlardaki performansının özetleri, gerekse dün gece oynanan Arjantin maçı dikkate alındığında Elano'nun Galatasaray Kurgusu içerisindeki yerini sorgulamak zorunda kalıyorum. Mesele Elano'nun kalitesi değil bunu belirtmek istiyorum, burada mevzubahis olan konu Elano'nun mevcut özellikleri ve Galatasaray'ın oyun yapısındaki eksikliklerin giderilmesi anlamında ihtiyaç duyulan gereksinimler ile ne kadar örtüştüğüdür.

Elano fizik olarak orta sahada oynayacak ve oyunu 2 yönlü forse edecek görüntüden çok uzak şu anda. Daha çok durarak oynayan bir kenar adamı havasında. Kenar adamı olarak da tek toplar ile oyunu yönlendirmeyi tercih ediyor. Bu fizik gücündeki eksiklikten de olabilir. Burada sorulması gereken sorulardan biri ," mevcut durumda sorgulanan fizik kalitesinin genel bir durum olup olmadığı ve bunun nereye kadar geliştirilebileceği" olmalı. Bu tür durumlarda halef-selef karşılaştırması kaçınılmaz olduğundan Lincoln üzerinden gidiyorum. Elano-Lincoln arasındaki temel farklılık, Elano'nun Lincoln kadar "inceci" bir yapıda olmaması. Yani top ile adam eksilten, çalımlar atan bir yapıda değil. Elbette her oyuncunun farklı özellikleri vardır ama burada en azından Lincoln'den hücumda alınan verimin aynı pozisyonda alınabilmesi beklenmelidir. Ek olarak oyunu 2 yönlü oynama konusunda Lincoln'e ek olarak neler vereceği de önemliydi, farklılık olarak elimizde pek bir veri yok o nedenle de bunu da soru işareti olarak ilerleyen zaman bırakıyoruz..

Transfer dönemindeki eksiklikleri belirtirken Galatasaray'ın forvet arkasında oyunu 2 yönlü oynayacak bir oyuncuya ihtiyaç duyduğunu belirtmiştim. Arda'nın burada beklenenden iyi performans göstermesi önemli ama yeterli değil. Burada gözü kapalı oynayabilecek 1 oyuncu mutlaka olmalıydı kadroda. Elano'nun da bu bölgede verilen tarife ne kadar uyarak oynayabileceğidir benim için esas kriter sağ ya da sol içte göstereceği performanstan ziyade. Kalitesine söylenecek herhangi bir şeyim yok ama Galatasaray'ın mevcut kurgusunda eğer bahsettiğimiz pozisyonda verim veremez ise nerede oynarsa oynasın verimli bir transfer değildir Elano. Bu durum takımın Arda'ya olan bağımlılığını arttırır ve tıpkı geçen sezon Lincoln'ün olmadığı maçlarda yaşanılan zorluklara benzer manzaralar sunar bizlere.

Tabloyu bu şekilde okuyunca Manisa'dan Sezer Öztürk transferinin önemi daha da önem kazanıyor, keşke kadroya katılabilseydi, çünkü kenardan gelip forvet arkasında oynama özeliğine sahip oyuncu eksikliği hissedebilen ihtimali ciddi ciddi var Sarı-Kırmızılı ekibin.

An itibari ile Elano'nun performansı üzerinden transfere dair okuduklarımı paylaştım sizlerle. Transferin ilk duyulduğu anlarda yukarıda da bahsettiğim gibi çok fazla izleme imkanı bulmadığım için diğer bloglardan fikirler edinmeye çalıştım. Genel kanı çok çok olumluydu ama ciddi soru işaretlerinin görmezden gelindiğini görüyorum şu an. Umarım zaman içerisinde beklenen olumlu görüntüler ile karşılaşırız ve soru işaretleri eriyip gider.

1 yorum:

Thorn dedi ki...

aynı şeyleri ben de düşündüm brezilya maçında.hatta en azından bildiği takımda oynayacağı için gs maçlarına göre daha iyi bir performans bekliyordum ama çok kötüydü.elano'nun bjk maçında geç geleceği için oynamayacak olması büyük şans galatasaray için.bu adamın fiziki yönden gelişmesi ve takım kurgusuna oturması için baya süre gerekecek sanırım.çünkü hiç ışık yok şimdilik.