09 Eylül 2009

Trenin Arkasından El Sallamak

Tren kaçtı artık, bize de arkasından el sallayıp "uğurlar olsun" demek düşer bu vakitten sonra. Uzun uzun maç analizi yapmayacağım. Maçtan önce kesinlikle kaybetmeyeceğimizi düşünüyordum, hatta galibiyetin de çok uzağımızda olmadığı kanısındaydım. Bu kadar kötü oyuna rağmen galibiyete uzanacak pozisyonları da yakaladık ama olmadı. İşi sürekli son dakikalara bırakmanın stresi çok ağır oluyor, zaten olamayan sisteminizin üstüne bir de stres eklenince istenilen sonuç Kaf Dağı'nın arkasında kalıyor.

Bu maç özelinde ama Terim'li Milli Takım genelinde hep dile getirdiğim bir gerçeği vurgulamak gerekiyor yine. Avrupa Şampiyonası'nda son dakika galibiyetleri alırken de yarı finalde Almanya'ya son dakikalarda kaybederken de bu gerçek hiç değişmedi: Bu takımın belirli bir oyun planı, sistemi yok. Rakip teknik adamların "Türkiye'yi çözmekte zorlanıyorum" ifadelerini övgü olarak kabul ederken arka planında yatan gerçeği görmezden gelmemek lazımdı. Basbayağı "Ne oyandıklarını anlamak, çözmek zor" mantığı saklıydı bu cümlelerin arkasında.

Dün Ali Ece, Lig Radyoda "Total Futbol" programında "Terim ile birlikte, Türkiye'nin bir futbol ekolü vardır" diyordu. Şaşkınlıkla dinlediğimi ifade etmeliyim ki kendisinin futbol bilgisine çok güvenirim. Bugün ne kadar ekol takımı olduğumuzu daha net gördüğümüzü düşünüyorum. 11'ler değişir ki bu kadar değişmesi de pek hayra alamet sayılmamalı, ama belirli bir taktik disipliniz, anlaşılır bir planınız olur. Oysa ortada ne yazık ki böyle bir gerçeklik yok.

Bugün de sahaya çıkılan 11'den ziyade oyunu döndürmek için yapılan hamleler dikkat çekmeli. Sahaya kafanızdaki plan çerçevesinde bir tertip sürersiniz, istediğiniz verimi alamayabilirsiniz ama sonrasında yapılan hamleler ve Nuri Şahin gibi orta sahada gerçekten faydalı olabilecek bir oyuncunun görmezden gelinmesi pek de kolay üstü çizilecek bir hadise değil.

Neyse fazla uzatmaya gerek yok. Tek güvencemiz Emre-Arda-Hamit-Tuncay dörtlüsünün bireysel performansları ile gelibiyete uzanmakdı. Bu çarkda da sıkıntı olunca takım iyiden iyiye bocaladı. Deplasmanda 5. dakikada 1-0 öne geçmişken bu kadar kötü oynayıp geriye çekilmek, oyuncuların morallanerek çoşmalarını beklerken dakikalar geçtikçe tükenişini izlemek, teknik adamın gereksiz ve bıktıran gerginliklerinin şahidi olmak ve karşınızdaki takımın da grup 2. si olmasına rağmen sınırlı kapasitesini görmek...(Play off-larda takılma olasılıkları çok fazla)

Evet, başlıkda da yazdık. Bu trene bilet bulamadık, oysa gişedeydik ve sıra bize gelmek üzereydi. Yapacak bir şey kalmadı artık, ardından el sallamaktan başka...

Hiç yorum yok: