03 Şubat 2010

Antalya 2:1 Galatasaray



Benim için sürpriz olmayan ama belki yanılıyorumdur umutları ile izlenen bir maç oldu iki takım arasındaki mücadele. Daha dün akşam yazdık Galatasaray'ın merkezdeki sorunları çözülmedikçe takımın kaydedeceği gelişmenin çok sınırlı kalacağını. Bir alttaki posta göz atmak aslına burada yazılan yazıyı da bütünleyeceğinden okumanızı tavsiye ederim.

Aylardır yazdığımız sorunlar ile halen boğuşulduğu ve gerçekten de içinden pek çıkılacakmış gibi görünmediği için uzun uzadıya analizler yapmak yerine bazı sorular ile mevcut durumu sorgulamak daha yerinde olacak.

1) Maçın şut istatistiği : Antalya 11:4 Galatasaray. Merak eden geçmiş maçlara baksın Galatasaray'ın en büyük eksiklerinden biri de kaleye yapılan atak ve şut girişimlerinin sayısının azlığı, istatistikler de bunu destekleyecektir. Galatasaray'ın rakip kalede bu kadar etkisiz kalması mevcut kadronun abartıldığı kadar iyi bir takım yapısı oluşturamadığına işaret ediyor olabilir mi?

2) İlk yarıda Galatasaray'ın üst üste 4 pası neredeyse yok. Bu kadronun üzerinde yapılacak değişim çok az olacak. Bu orta saha yapısı ile Antalya üzerinde hakimiyet kuramamak bile çok dikkat çekici değil mi?

3) Emre Güngör'ün sağda, Uğur'un solda yapamadığı görüle görüle en azından 1 kanada işlerlik kazandırmanın sıfırdan daha faydalı olacağı görüşünü deneme yoluna gitmeyen Rijkaard'ın hatalı uygulamalarının altını çizmemeye ve "elbette bir bildiği vardır" mantığı gütmeye devam mı etmek lazım?

4) Takım ihtiyaçları mı yoksa isimler mi transferlerde daha etken? Galatasaray, Makalele'nin gidişi sonrası oluşan boşluğu görmeyen ya da görmezlikten gelen dolayısı ile orta sahanın önemini 2. plana atan, takımı yıldızlar ile donatan Los Galacticos benzeri bir yapıya mı bürünüyor?

5) Rijkaard, Xavi-Iniesta gibi orta saha futbolculuğunun ve kendisinin oynatmak istediği futbolun piri olan 2 futbolcunun varlığından sonra Galatasaray'daki bu mevcut kadro yapısı ile müthiş bir yokluğa düştüğünü ve aslında ilk takviyenin bu bölgeye yapılması gerektiğimi nasıl göremedi?

6) Her maç uzun mesafeli pas atma sevdasının başarısız paslara dönüştüğünü göre göre Servet'in hala bunları yapmasının açıklaması ne olabilir? Bu vasat zeka ile Galatasaray savunmasının zorluk yaşamaması mümkün mü?

Sorular, sorular sorular...

Liste uzun ama sanırım bu kadar yeterli olacak. İnanın her maça yazmış olduklarımın çürümesini görebilmenin umutları ile oturuyorum, gelin görün ki sahadakilerin kafadakileri bütünlemesi dışında bir şey ile ayrılmıyorum ekranın başından, sanırım bu süreç sezon sonuna kadar böyle devam edecek.

Hiç yorum yok: