Müthiş bir yarı final, ardından da nefes keseci final... 2009 kesinlikle Ding'in yılı oldu. 2006 sonrasında hep belirli noktalara kadar gelen ama çeyrek finallerin ötesini göremeyen Ding, önce Glasgow'da Robertson ile final oynadı ardından Ada'da kupaya uzandı, sezonu en fazla puan toplayan oyuncu olarak tamamladı. Tabiki kupadan daha çok maç sonrası Higgins'in "İlerleyen zamanda Dünya Şampiyonu olabileceğine beni ikna etti" cümlesi çok daha anlamlıydı.
Carter ile oynanan 9-8'lik seri Çinli oyuncu için turnuvanın dönüm noktasıydı. Geriden gelerek aldığı o maç sonrası Maguire'ı nispeten kolay geçti yarı finalde. Diğer tarafta ise Ronnie-Higgins eşleşmesi bekliyordu izleyenleri. Çok çekişmeli bir mücadele beklerken skor birden 8-2'ye geliverdi. Ardından yavaş yavaş Rocket'in adımları hissedilmeye başlandı. Üst üste inanılmaz sayılar, şanslı sayılar, garip tuşlamalar ile gelen potlar Higgins'i tedirgin etmeye başladı. Hatta "tamam şimdi sıra bende diyerek ayağa kalkıp" Ronnie'nin inanılmaz şansı ile aldığı sayılar sonucu yerine oturduğu 2 anı çok net hatırlıyorum. 8-8 gelen skor ve şans faktörü gecenin galibinin Sullivan olacağını düşündürmüştü ki herkese Higgins son frame'i alarak ismini finale yazdırmayı bildi ama ne çektiğini en iyisi kendisi bilir.
Finalde ise baştan sona denge hakimdi. Ding'in 1 sayılık öne geçişleri ve ardından Higgins'in yakalayışı ile 6-6'ya kadar geldi seri. Derken Higgins 13. frame'i alarak skoru 7-6 'ya getirdi. Aslında avantajı daeline geçirdiğini düşünmüştüm, çünkü Ding'in bu baskıya dayanamayacağını düşünmüştüm, 14. frame bu açıdan maçın dönüm noktasıydı. Higgins sazı eline almışve frame'i sonlandırmaya, aradaki farkı 2'ye çıkarmaya yaklaşmışken sağ ortaya doğru gönderdiği mavinin inadı pahalıya patladı O'na. Ding önce skoru eşitledi, daha sonra skoru 10-8'lik skor ile kupaya uzanıp 100 bin pound'un sahibi oldu.
Geçici sıralamada ilk 16 dışına çıkma tehdidini hisseden, hep belirli noktalarda takılan Ding için bir milat olarak görmek yanlış olmaz bu şampiyonluğu. Yeteneği ve oyun görgüsü ile en tepelere gelebilecek potansiyele sahip olduğu aşikar ve bu kupa ile yolundaki engelleri kaldırma adına önemli bir adım atmış oldu.
Carter ile oynanan 9-8'lik seri Çinli oyuncu için turnuvanın dönüm noktasıydı. Geriden gelerek aldığı o maç sonrası Maguire'ı nispeten kolay geçti yarı finalde. Diğer tarafta ise Ronnie-Higgins eşleşmesi bekliyordu izleyenleri. Çok çekişmeli bir mücadele beklerken skor birden 8-2'ye geliverdi. Ardından yavaş yavaş Rocket'in adımları hissedilmeye başlandı. Üst üste inanılmaz sayılar, şanslı sayılar, garip tuşlamalar ile gelen potlar Higgins'i tedirgin etmeye başladı. Hatta "tamam şimdi sıra bende diyerek ayağa kalkıp" Ronnie'nin inanılmaz şansı ile aldığı sayılar sonucu yerine oturduğu 2 anı çok net hatırlıyorum. 8-8 gelen skor ve şans faktörü gecenin galibinin Sullivan olacağını düşündürmüştü ki herkese Higgins son frame'i alarak ismini finale yazdırmayı bildi ama ne çektiğini en iyisi kendisi bilir.
Finalde ise baştan sona denge hakimdi. Ding'in 1 sayılık öne geçişleri ve ardından Higgins'in yakalayışı ile 6-6'ya kadar geldi seri. Derken Higgins 13. frame'i alarak skoru 7-6 'ya getirdi. Aslında avantajı daeline geçirdiğini düşünmüştüm, çünkü Ding'in bu baskıya dayanamayacağını düşünmüştüm, 14. frame bu açıdan maçın dönüm noktasıydı. Higgins sazı eline almışve frame'i sonlandırmaya, aradaki farkı 2'ye çıkarmaya yaklaşmışken sağ ortaya doğru gönderdiği mavinin inadı pahalıya patladı O'na. Ding önce skoru eşitledi, daha sonra skoru 10-8'lik skor ile kupaya uzanıp 100 bin pound'un sahibi oldu.
Geçici sıralamada ilk 16 dışına çıkma tehdidini hisseden, hep belirli noktalarda takılan Ding için bir milat olarak görmek yanlış olmaz bu şampiyonluğu. Yeteneği ve oyun görgüsü ile en tepelere gelebilecek potansiyele sahip olduğu aşikar ve bu kupa ile yolundaki engelleri kaldırma adına önemli bir adım atmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder