07 Nisan 2011

Şampiyonlar Ligi Yarı Final Yolu #2

Lucescu'nun macerası buraya kadarmış, çeyrek final ötesini görmek nasip olmuyor Kurt Hoca'ya ama bu gece takımının fazlası ile şanssız olduğunun altını çizmek gerek. Skoru duyan, gören, okuyan herhangi biri normal sonuç olarak da yorumlayabilir 5-1'i fakat.... Evet fakat'ı gerçekten var çünkü ilk 15 dakikada 2 si gol pozisyonu olma potansiyelli, 1'i karşı karşıya, 1'i çizgi üzerinden dokunulmayan, 1'i boş kaleye ceza sahası dışından olmak üzere toplam 5 posizyonu harcayan taraf Shaktar'dı.

Rumen Hoca, Barcelona'nın çizgi savunmasının arkasına, arasına hızlı adamlarını o kadar iyi sarkıttı ki, genç Brezilyalılar Douglas Costa, Willian, Adriano bu süre zarfında belki de maç öncesi konuşulanları çok iyi yerine getirdirler ama olmayınca olmuyor. Sonrasında 2 ve 3. goller ile açılan farkı 3-1 ile kapatma umudu doğmasına rağmen Keita'nın güzel golü yine umutları Neu Camp'a gömdü. Bu arada karşı karşıya pozisyonda Adriano'nun direkten dönen topu skorun 4-2'ye gelişini engellerken tecrübenin ağır basışı ve Xavi ile gelen 5. gol, Real Madrid'in yarı finaldeki rakibinin ilanı oldu.

Lucescu, Barça'yı iyi analiz etmiş. Katalanlar'ı geriye çekilip onların hücum gücünü azaltmaya çalışmak ile durdurmak gerçekten kolay olmadığı için defansif gediklerini kullanma yoluna gitmeyi tercih etmiş. Öne çıkan defansın boşluklarından hızlı adamları ile faydalanmayı tercih etti ve gerçekten bulduğu fırsatları kullansa bugün çok daha farklı bir skor görebilirdik. Tam 10 yıl önce Madrid'de yarı final kapısından Galatasaray ile dönerken yine aynı  ülke de Madridliler'in ezeli rakiplerinin yarı final yoluna taş koyuşu ile karşı karşıya kalmak...

Barcelona'nın 2. golündeki Iniesta pası ve Alves kontrolü tek kelime ile enfes, izlenmeli ama Barça'ın zaafları son zamanlarda daha bir ön plana çıkar gibi aman dikkat!!!

İngiltere derbisinde Chealsea, Manu'yu üzemedi, istediğini almasına engel olamadan evine gönderdi. Sıkıcı maç Manu'nun kaleyi bulan 2 şutundan 1'inin gol olması ve Chealsea'nin son dakikada net penaltısının yine basiretsiz bir hakem tarafındna yenilmesi ile rahatlıkla özetlenebilir. Chealsea  gerçekten kötü oynamış olsa bile geçen sene Barcelona karşısında yaşadıkları hakem hatalarının belki daha azı ama net'ini yine yaşadılar, sanırım kaderlerinin bir parçası oldu artık bu.

Drogba-Torres ikilisinin etkisizliğine çok fazla dayandı Ancelotti, Anelka kozunu daha önce kullanabilir ve 70. dakikaya kadar beklemeyebilirdi. Yine Zhirkov'un sahadaki varlığını da çok geç sorguladı ya da Malouda'nın yanı başında oturduğunu çok geç farketti. Ferguson çok iyi alan kapattırarak zaten yavaş oynayan Chealsea'nin hücum yollarını iyi kapadı. Maçın dönüm noktası ise 45. dakikada Lampard'ın 1 metre'den içeri dürtemediği pozisyon ve İspanyol hakemin yediği penaltıydı.

Bu sonuçlarla yarı final eşleşmelerini  Schalke-Manu , Real Madrid - Barça olarak belirtmek de bir yanlışlık yok diye düşünüyorum. Barça ve Real'in 1 ay içerisinde 4 maç yapacak olması da sezonun en ilgiç yanlarından biri olacak.

Hiç yorum yok: