11 Nisan 2011

Başlıksız Yazı-2: GS 0:1 TS ( Zenciler vs Beyazlar)

Bu camianın ne puan durumu ne de saha içi performansı bu iç çekişmeler, karışıklıklar kadar üzemez Galatasaraylılar'ı. Maç sonu Bülent Ünder'in yaptığı açıklamalar, Sabri'nin beyatanları daha da ötesinde efane isimlerin arka ( Hakan, Hasan, küçük hakan)plandaki açıklamaları gerçekten düşündürücü ve mide bulandırıcı.

Adnan Polat'ın Galatasaray'ın başına özel bir görevle gönderildiğini düşünüyorum: "UEFA Kupası'nı kaldıran ekiptekilere camia içerisinde beslenen sevgiyi sıfırlamak". Hakan Şükür, Hasan Şaş, Ümit Davala, Hagi ve son olarak da Bülent Ünder... Bu manzarayı görmemek için ne yaşanması gerekirse yaşansın derdim, içimizdeki sevgi tohumlarını tek tek söküp attıran Adnan Polat'ın en büyük hasarı da bu olmuştur.

Gelelim Bülent Ünder'in açıklamalarına . Pino'nun defterini düren açıklamalarının mantıklı tek bir açıklaması dahi yok. Bir liderin ağzından çıkacak son cümle yara sıcak iken verilecke beyanatlardır. Soğuk kanlı olması gerekenlerin böylesine saçma açıklamalar ile takımı kaosa sürüklemelerinin en anlamı var inanın anlamakta aşırı zorluk çekiyorum. Bunları yaparken de Mustafa Sarp, Ayhan gibi isimlerin performanslarına dair dizilen methiyeler de cabası. Yapam Bülent Hoca, sen bari kendine olan sevigiyi tüketme! 

Belki de bundan cesaretlenen Sabri'nin de "Herkes aynı mücadeleyi göstermiyor"  açıklaması da takım içerisindeki yabancı oyuncuları hedef alarak verilmiş bir beyanattır ve zerre katkısı yotur takımın geleceğine dair. Bu tür sorunları kendi içerisinde çözememiş bir takımın basın önünde bu tür çekişmeler içerisinde olması gerçekten içler acısı durumu gösteriyor.

Dava nedir inanın anlayamıyom. Bülent Kormaz gelir Lincoln'ü çizer, Hagi gelir Misi'yi çizer, Bülent Ünder gelir tamam zeka yoksunu olan Pino'yu çizer ve hepsi de basın, camia önüne atılır. Nedir bu yabancı-yerli çekişmesi nedir bu Zenci-Beyaz çekişmesi kardeşim? Bu kulübün vizyonu bu kadar mı düştü, inanın puan kayıplarından daha acı bu.

Şu takımı yerli oyunculardan bu takımdaki kafatasçılardan kurtaracak bir isim gelmedikçe düzşüğe çıkmak falan hayal. Hala yerli futbolcular aklanmaya çalışılıyor, var mı daha ötesi? Tek kelime ile yazık...

Son cümle: Bülent Tulun, Ünal Aysal ekibinin sportif direktörü olacağından varsayımla bu yerlilerin takımdan temizlenmesi operasyonunun  daha da gecikeceğini düşünüyorum. Gelecek çok da aydınlık değil bu akşamdan sonra.

Hiç yorum yok: