11 Nisan 2011

Başlıksız Yazı -1: GS 0:1 TS (Teknik analiz)
















         Açıkçası atacak başlık bulamıyorum. Bu akşam Trabzonspor'dan puan alacağına inandığım ve sonuna kadar potansiyeli ölçüsünde bunu hakeden Galatasaray'ın puan kaybedişi kadar maç sonu yaşananlar, verilen demeçler de yazıın içeriğini etkileyecek.

NTVSPOR'da Yenilsen de Yensen de programında da üstüne basa basa söylediğim nokta Trabzonspor'un oyun içi uyku hali, tıkanıklığı, uyuşukluğu ve Galatasaray'ın eksiklerin dönüşü ile potansiyelini zorlayarak sahadan en az 1 puan ile ayrılacağını belirttim. Bugün sadece sonua bakan birisi normal bir tablo olarka değerlendirebilir gördüklerini ama saha içi çok farklı şeyler vaad ediyordu.

Sahaya çıkan iki takım kadrosu da mevcut şartlar altında "daha iyisi olamazdı" yorumunu da beraberinde getirecek cinstendi ama planları bozacak ya da maçın seyrini değiştirecek ilk gelişme henüz 1. dakikada Yekta'nın sakatlığı oldu. Yekta'nın sakatlığı kadar elbette yerine oyuna dahil olan oyuncunun Mustafa olması da altı çizilmesi gereken cinstendi. Bu şarlart altında yanı orha sahada BAM üçlüsünün 2'sinin oynadığı bir maçın vaad edecekleri konusunda beklentilerin ne olacağı aşağı yukarı belli iken bence maksimuma yakın verim ile bu maçın en azından rakip için bu kadar zorlu geçmesine sebep oldular.

Örneğin ilk yarı Trabzon'un 1-2 atak dışında ki bunlar da defans arasına hızlı ataklar ile atılan toplardı, pek etkin olabildiğini söylemek mümkün değil. Colman uzun zamandır yokları oynuyor, Umut ileride etkisiz Jaja ve Alanzinho dengesiz oynarken sadece Burak'ın çırpınışları ve Selçuk'un dengeli oynama cabasıydı dikkati çeken. Galatasaray tarafında ise Kazım'ın ilerideki çaresiz yalnızlığı en dikkat çekici hususdu. Ayhan neredeyse hücum hiç çıkmaz ve Mustafa'nın çıkışlarının sonuç getiremeyeceğini az çok tahmin ederken Arda-Culio ve Sabri'nin yapabilecekleri hücum gücünü belirleyecekti. Sabri uzun zamanlı yokluk sonrası oyunun her iki yönünde de yokları oynadı, Culio sahanın en fazla mücadele edeniydi ama takımın hücum yükünü taşıyacak, şekillendirecek isim olmadığı aşikar. Arda ise bulunan pozisyonların içerisinde olmaya çalıştı ama etkisizdi. Bu tabloya rağmen maçın genelince 3 tane net pozisyon yazabiliriz rahatlıkla Sarı-Kırmızılı takım hanesine.

2. yarıda Trabzon pabucun pahalı olması sebebiyle Galatasaray kalesine yüklenmeye çalıştı ama şampiyonluk yolundaki bir takım için yeterli miydi, kesinlikle değil. Burada oyuna bir hamle gerekirken etkisiz Alanzinho'nun çıkışı bence Şenol Güneş'in geçen hafta yaptığı Jaja-Ceyhun değişikliği gibi yanlış hamleydi. Colman'ın tercih edilmesi ve Alanzinho'nun hücum gücünden faydanılmaya çalışılması tercih edilebilirdiki sahaya sürülen isim performansı soru işareti olan Yattara idi. Trabzon bu durumda ike rakip Galatasaray ise ilk yarıda olduğu kadar kaleye gidemese de mücadele olarak Trabzonspor karşısında dik durarak organize olmasına izin vermiyordu.

Burada tıpkı Yekta'nın sakatlığı gibi maçın kaderini değiştiren 2. olay sahnelendi. Yekta'nın sakatlığı Galatasaray'ın hücum gücünü fazlasıyla etkilemişken, artık rakip kaleye Galatasaray'ın gidişleri azalmış ve maç daha çok orta saha mücadelesine dönmüş iken Bünyamin Gezer'in bence haksız bir kırmızı kartı ile Kazım'ın oyundan atılışı maçın kaderini net olarak çizdi.

Bir çok maçta mücadele olarak fena performans göstermeye Galatasaray yine sonlara doğru kalesinde golü görerek mağlubiyet serisini 4 maça çıkardı. Golde Burak'ın savaşçılığı, defansın arkasına sızışı ve tabiki Jaja'nın asisti takdiri hakediyordu. 1 dakia önce Pino'nun boş pozisyondaki Arda'yı değil de kaleyi tercih ederek önemli bir pozisyonu kendi klasiği gereği heba edişi ve bu pozisyonun devamının gole dönüşmesi ise kaderin bir cilvesi olsa gerek.

Beklentilerime uygun gelişen maç Yekta'nın sakatlığı ve Kazım'ın kartı sonrası denge olarak alt üst oldu ve Trabzonspor, Fenerbahçe maçı sonrası başladığı deplasman serisine ara vermeden yoluna devam etti. Bu kadar etkisiz oynarken alınan 3 puanlar şampiyonluğu çağrıştırsa da geriye kalan 6 haftanın bu futbolla zor geçmeye adaya olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor'un Burak'ın istikrarının yanına başka isimleri eklemesi şart, yoksa elde edilen şampiyonluk gerçekten mucizevi olacak.

Galatasaray cephesinde ise yapılacak ilk iş puan cetveline bakmak olmalı. Matematik açısından söylenecekler ortada hatta Galatasaray'ın fiktürü de zorlu ama küme düşme ihtimalinden bahsetmek bile istemiyorum. Böyle bir olasılık görmüyorum.

Bireysel performans açısından bakacak olursak maça, Musyafa Sarp'ın önümüzdeki sene gönderilecekler listesinin başında olması gerektiğinde hemfikiriz ama bu akşam yine oyun içerisinde saklansa da geçmişe göre daha pozitif gördüm. Sahanın en kötüsü kesinlikle Sabri idi,  Colman'ı yanına da yazmak lazım Trabzon tarafından. Neill'ı gereksiz bir agresiflik içerisinde görüyorum ve altında art niyet aramak istemiyorum ama çirkin duruyor. Pino oyun zekası olarak yine dengesiz, Insua çok ama çok  nafile çaba, Gökhan Zan, Servet'in yanında ayak içine bakılırsa Maradona, hepsinden öte Galatasaray'ın oyunun sonucunu değiştirecek oyucusu yok. Daha net ifadeyle Alex, Jaja ya da Burak'ı yok diyebiliriz ve bu da çok şeye maloldu bugüne kadar bakalım daha neleri götürecek beraberinde.

Hiç yorum yok: